KIRŞEHİR’E GİRMESİNE İZİN VERİLMEYEN MİLLETVEKİLİ ve ”KENDİRLİ- KIRŞEHİR ÇEKİŞMESİNDE” BİLİNMEYENLER

NİSAN 2003; Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır, TBMM’ yaptığı konuşmasında, ”Gönül Havuzu” projesini eleştirmek amacıyla, ”Kırşehir’de paraya ihtiyacı olanlara ‘Ya çarşı caminin önüne mendil ser ya da kaleye çık’ derler” sözlerini sarf etmesi, Kırşehirlilerin tepkisine neden olmuştu. Milletvekilinin sözlerine tepki gösteren dönemin MHP’li Kırşehir Belediye Başkanı Arif Ekici, AK Parti İl Başkanı H. Ömer Seyfi, MHP İl Başkanı […]
Genel - 19 Mart 2021 17:11

NİSAN 2003; Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır, TBMM’ yaptığı konuşmasında, ”Gönül Havuzu”
projesini eleştirmek amacıyla, ”Kırşehir’de paraya ihtiyacı olanlara ‘Ya çarşı caminin önüne mendil
ser ya da kaleye çık’ derler”
 sözlerini sarf etmesi, Kırşehirlilerin tepkisine neden olmuştu.

Milletvekilinin sözlerine tepki gösteren dönemin MHP’li Kırşehir Belediye Başkanı Arif Ekici, AK Parti İl Başkanı H. Ömer Seyfi, MHP İl Başkanı Hakkı Elvan, Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Bektaş ve Kırşehirliler toplu halde tarihi Kale Höyük’e çıkarak basın açıklaması yapmışlardı.

Açıklamada “Kimsenin kendi menfaatleri için memleketin haysiyeti ile oynamaya hakkı yoktur’‘ ifadeleri kullanılırken, Bayındır’ı Kırşehir’e sokmama kararı alan Kırşehirliler, şehir girişine üzerinde ”Bu şehre Hüseyin Bayındır’ın girmesi yasaktır” yazılı pankart astı

milletvekili giremez-pankarti-arsiv-ERDEM-YESER

MART 2021; Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli, bir yayın kuruluşunda katıldığı programda, kullandığı ifadeler sonrasında Kırşehir’in STK’larından ve Vatandaşlardan tepki topladı.

Milletvekili Kendirli yaptığı açıklamalarda;

2021 UNESCO Ahi Evran Yılı ile ilgili soruda ;

Geldikleri günden beri Belediye de CHP Milletvekili de iftirayla, yalanlarla gündemi meşgul ediyorlar”

STK Çalıştayları ile ilgili soru üzerine;

“Valilik binası ile ilgili referandum yapılmasını gerektiğini söylüyorlar. Bunun yöntemi bu değil, muhatabını çağırıp ona göre sorarsınız, oradan referandum çıkarsa ona göre yayınlarsınız.  Son madde de Belediye Başkanı’nı da çağıracaklarını yazmışlar. Kamu yatırımlarını soruyorlar, Belediye yatırımlarını soran yok. Ticaret Odası CHP’nin arka bahçesi gibi çalışıyor.”

“Ticaret Odası CHP’nin arka bahçesi gibi çalışıyor” sözleri üzerine Ticaret odasından yanıt gecikmedi,

Başkan Mustafa Yılmaz, “Çalıştay”dan bağımsız sadece odası adına bir açıklama yaparak, 1500 üyesi olan TSO’nun bağımsızlığı ve siyasetten arındığını kişiler ve örnekler göstererek açıkladı.

Asıl mesele tartışmaya konu olan “Çalıştay” emellerine ulaşmadan, Kırşehir’deki yanlışları ortaya koyup, çözüm önerileri geliştirmeden son mu bulacaktı, yoksa Mustafa Yılmaz’a diğer altı STK destek verip konuyu Memleket Meselesi mi yapacaklardı.

Kamuoyuna yansımayan tarafı

18 Mart tarihinde 6 Oda başkanı, Ankara’ya gelerek, Genel Başkanlarına konu hakkında bilgi verip, destek aldılar.

Türkiye ekonomisini elinde tutan ve yön veren isimler olan, Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Bendevi Palandöken ile görüşme sağlayan oda başkanları son gelişmeleri ve yol haritalarını kendilerine anlatarak destek aldılar..

“ BEN MEMLEKETİMİ VE MEMLEKETİMİN ADAMINI HİÇ BİR YERE ŞİKÂYET ETMEM”

TSO Başkanı Mustafa Yılmaz’a yakın kaynaklara göre, sürtüşmenin ve gerilimin tırmanmaması adına fotoğraf paylaşılmadığı anlaşılırken, görüşmelerin şikâyet değil, durumu rapor etme şeklinde gerçekleştirildiği Mustafa Yılmaz’ın ağzından çıkan “ BEN MEMLEKETİMİ VE MEMLEKETİMİN ADAMINI HİÇ BİR YERE ŞİKÂYET ETMEM” SÖZÜNDEN ANLIYORUZ

OLAY CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A AKTARILDI

İstenmeyen bu kargaşanın daha fazla büyümemesi için Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun Cumhurbaşkanı’na durumu aktaracağına dair söz verdiğini biliyoruz. Bundan sonrası ayrıştırmaya devam eden bir dil devam mı edecek yoksa yeni kucaklaşmaları izleyecek miyiz?

Yapılan Ankara çıkarmasının ardından 6 oda ve stk’ların omuz omuza faaliyetlerine devam edeceğini ve her ayın son haftasında şehir eksikleri ve çözüm yolları konuşulup tartışılmaya devam edeceğini anlıyoruz.

Mart ayı toplantısında Mühendisler odasının Kent estetiğini bozan ve çirkin görüntü oluşturan tabela yoğunluğu ve dış cephe düzenlemesi hakkında çalıştaya rapor sunacağını buradan açıklayalım.

Bu çalışma Milletvekilinin belediye icraatları sorgulanmıyor iddiasını da çürütüyor aslında, çünkü Kent estetiği sorunu Çalıştay tarafından Kırşehir Belediyesine yöneltilmiş ve çözüm için öneri istenmişti. Bu ay bu çözüm önerileri masaya yatırılacak.

Aşıkpaşa Tabiat Parkı ile ilgili soru üzerine;

“Gelin Belediye’ye devrini yapalım dedim. Gelmediler. Başvuru tarihi geçtikten sonra bizden habersiz yazı göndermişler, ispat edebilirim. Sayın Ekicioğlu ile 15 Temmuz’da Şehitlik’te karşılaştığımızda niye bize haber vermiyorsunuz, Tabiat Parkı ile bir işlem yapmıyorsunuz diye sordum. Yazı gönderdik ret geldi dedi. Yazıyı bana gönderin dedim, ertesi gün yazıyı gönderdi. Ben yazıyı Bakanlık ile görüşürken bir gün sonra bir Meclis toplantısında Sayın Ekicioğlu kameraları görünce, vekilin haberi olunca yazılar ret geldi dedi. Benim sormama onların bana söylememesine rağmen, 15 Temmuz, yazılar var ispat edebilirim. Bunların burayı alma niyeti yok dedik, bize de iftira atıyorlar dedik. Bakanlık açık  ihaleyle bir şirkete verdi, onlar da çalıştıramadı. Pandemi girdi, Belediye de gerekli baskıları yaptı. Kamuoyunun önünde söz veriyorum Belediye istiyorsa bu hafta içinde devrini yaparım. Bir şartla,  bizim dönemde Yaşar Bey döneminde Belediye iştiraklerini nasıl Belediye kendisi çalıştırıyorsa, bir yandaşa ya da partiliye verilmemek şartıyla bana dönerlerse ben hafta içi devrini yapayım. Almazlarsa başka bir şirket alır.”

Ekicioğlu, “ Hemşerilerimizin ve bizlerin zekâsıyla dalga geçer bir vahim boyut almıştır”

Sayın vekilin sanki “belediyeye vermek istemişlerde belediye almamış” yönündeki açıklamaları siyaset yapmakla izah edilemeyecek düzeyde hemşerilerimizin ve bizlerin zekâsıyla dalga geçer bir vahim boyut almıştır.

Sayın vekil şimdi çıkmış; “Bunların burayı alma niyeti yok dedik, bize de iftira atıyorlar dedik. Bakanlık açık ihaleyle bir şirkete verdi, onlar da çalıştıramadı. Pandemi girdi, Belediye de gerekli baskıları yaptı. Kamuoyunun önünde söz veriyorum Belediye istiyorsa bu hafta içinde devrini yaparım.” Diyor.

Çok yazık… Sorun bu şehirde bu şehrin evlatları olarak şehrin sorumluluğunu taşıyarak bir davranış biçimi olsaydı sarf edilen bir cümlenin içinde bile bunca çelişkilerle bu hale düşülmezdi.

Bu davranışın özünde; sayın vekilin yerel seçimlerden birkaç gün sonra Kaman’da yapmış olduğu konuşmada; “önce can sonra canan” diyerek muhalefet partisinden olan belediyelere yapılacak yatırımların durdurulacağı ya da yavaşlatılacağı, iktidar partisinden olan belediyelere ise ayrıcalık tanınacağını ima eden sözleri yatıyorsa çok daha vahimdir. Siyaset bir şantaj ve teslim alma aracı değil gönülleri kazanma sanatıdır da… Kaldı ki bu kadim şehir gönül erlerinin alp erenlerin şehri olması nedeniyle de tarihsel sosyolojisinde bu izlerin mühürleriyle doludur.

Bakar mısınız; “pastacı çalıştıracakmış ta belediye pastacıya baskı yapmış. Pandemi de girmiş çalıştıramamış. Şimdi de söz veriyormuş bu hafta içinde devrini yaparmış.” Yasama organı üyesi sayın vekilimiz Sanki kendisine ait bir şirketin noterde devrini gerçekleştiriyormuş gibi bir üslup ve eda içinde konuşmuş olmasını hemşerilerimin takdirine havale ediyorum.

Belediye Başkanı birçok kişiye işe alma sözü verdi diye bir soru

“ Bunlar seçimde çok vaatte bulundar, yeni istihdam alanı yaratacağız dediler.  Bize birçok kişi geliyor, bunlar sizi işe alacağız diye diye söz verdiler o yüzden size oy vermedik ama şu an muhatap bulamıyoruz diyorlar. Biz kimseye iş vereceğiz diye söz vermedik. Biz istihdam yaratacağız dedik. Biz istihdam yarattık bizim sayemizde birçok işsiz iş buldu. Bunlar bize park yapacağınıza fabrika yapsaydınız diyorlardı, buyursunlar yapsınlar, mevcutu devam ettiremiyorlar. Yakınlarına iş veriyorlar. Bunları duyuyoruz. Yandaşlarını işe aldınız diye ahkam kesiyorlardı, Ekicioğlu kendi kayınbiraderini Başkan Yardımcısı yaptı. Bugün duydum Sayın Ekicioğlu bacanağını bir iştirakin başına müdür yapmış diye hatta emekliymiş, inşallah doğru değildir, listeler yapıyorlardı Bahçeci’nin yakını Kendirli’nin komşusuymuş diye 2 yıldır Ekici veya Ekicioğlu soyadlı kaç kişi alındı diye kamuoyunun huzurunda soruyorum.”

EKİCİOĞLU “BACANAĞIMI BENİMLE TANIŞTIRSIN MERAK ETTİM”

. Duyduğunu gıybet yapmanın karşılığını yine hemşerilerime havale ediyorum ama anlatayım benim bacanağımı bir iştirakin başına getireceğimi söylüyor üstelik o bacanağım emekliymiş, öyle bir bacanağım varsa ben de kendisini tanımak isterdim, Sayın Kendirli beni de tanıştırırsa çok sevinirim. Ayrıca kayınbiraderimi Başkan Yardımcısı yaptığımı söylüyor. Evet, liyakat usulüne uygun olarak kendisi Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Kendisi Ziraat Bankası, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nda görev yaptı. En son Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Kırşehir İŞKUR Şube Müdürüydü. Liyakat sahibi değilse neden müdür yaptınız? Kendisi, almış olduğu kamu deneyimi ve terbiyesi ile mali işler ve başka konularda gayet başarılı bir şekilde görevini yürütme gayreti içerinde çalışıyor. Belediyemiz ’de Ekicioğlu soy isimli bir kişi çalışıyor. Kendisinin babası Özel İdare’de çalışırken vefat etmiş, dönemin Valisi ve Özel İdare Yetkilisi de çocuklarından birisini Özel İdare’ye alacağız diye söz vermişti. Ancak almadılar ve bizim dönemimizde şirket çalışanı olarak çalışmaya başladı.

Halk TV programı ile ilgili soru  

“Çakma milliyetçiler üzülerek diye yazı yayınlıyor, siz de suçlusunuz, sizin ortağınız, beraber geldiniz. Ekrem İmamoğlu itiraf etti. Siz de cesur olun. 8 Mart mesajına İyi Partililer tepki gösteriyor. HDP sayesinde kazandınız. Hemen açıklama yapıyorlar CHP İl Örgütü diye Örgüt diyorlar. İyi Partisi diye HDP’yi de oturtturun. Çekinmeyin, gizli tutmayın bunun sayesinde kazandınız.  (Sunucu, Belediye Başkanımızı yedirmeyiz diye ertesi gün açıklama yaparlar diye araya giriyor. Sayın Mustafa Kendirli de gülerek afiyet olsun yesinler onu diyor.)

EKİCİOĞLU: Kendilerine oy verirken vatandaş olarak görüp, millet ittifakına oy verdiklerinde terörist olmazlar

Sayın vekilin çıkıp “Çok güzel hizmetlerle anılsınlar. CHP, İyi Parti, HDP Belediyesi’ne tavsiyem budur.” Şeklinde işi bildik ve hatta hedef gösterir imalar yapması son derece üzücüdür.

Doğrudur İYİ Parti -CHP ittifakının adayı olarak Adalet Ve Kalkınma Partililer dâhil Kırşehir halkının bütün siyasi renklerinden oy aldık. Burada HDP belediyesi denilirken kastedilen Sayın Vekilin Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları ise,  et-tırnak olduğumuz hemşerilerimse onlarında desteğini aldık Kendilerine oy verirken vatandaş olarak görüp, millet ittifakına oy verdiklerinde terörist olmazlar. Ayrıca milliyetçi -ülkücü kardeşlerimizle de bu şehir bu memleket için elele, kol kola olduğumuz ayan beyandır.

Başında bulunduğum belediye yönetiminde bir Şehrül-Emin olarak görevim ayrıştırmadan kucaklamak ve kent barışıklığını ve hemşerilik bilincini hâkim kılmaktır.

Çevre bakanının Kırşehir Ziyareti;

“Şehremini’ni davet etmediniz dediler. Şehremini’ni ben ısrarla davet ettim, daha öncesinden de haber gönderdim. Sayın Başkan Millet Bahçesi ile ilgili hazırlık yapsın, Sayın Bakana, Valilik’te sunum yapsın dedim.”

Ben tek başıma yapamam. Haberimiz olmuyor sanıyorlar, iktidar partisinin milletvekiliyim, benim Ankara’da attıkları adımdan haberim var. Yeni Hal Binası ile ilgili konuyu atlamışım, Milli Emlak’a yazı göndermişler. Haberim oldu, yazıyı onaylattım, Başkana attım. Aradım kendisini bu işlerde işinizi kolaylaştırırız dedim. Yeter ki bir şey yapsınlar, Genel başkanları geldiğinde lostra salonlarına götürmesinler.

.” CHP, İyi Parti, HDP Belediyesi’ne tavsiyem budur”.

“Ankara Caddesi, Terme Caddesi’ndeki yolları daralttı dediler. Arabalar park yapmasın diye daraltıldı. Buyurun 2 senedir sizde, yolları genişletin.”

EKİCİOĞLU: “İSPAT EDERSE BEN BELEDİYE BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ BIRAKIRIM.”

Sayın milletvekili Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum’un Kırşehir ziyareti için beni ısrarla davet ettiğini söyleyerek; “Şehremini’ni davet etmediniz dediler. Şehremini’ni ben ısrarla davet ettim, daha öncesinden de haber gönderdim. Sayın Başkan Millet Bahçesi ile ilgili hazırlık yapsın, Sayın Bakana, Valilik’te sunum yapsın dedim” diyor.

Sayın Kendirli beni şimdiye kadar iki defa aramıştır

Birincisinde göreve yeni geldiğimizde maaşını Belediye’den alan ama Jeotermal Belediyeler Birliği’nde çalışan bayan bir personel ile ilgili, Eski belediye başkanı Sayın Yaşar Bahçeci’nin adına bir ricada bulunmak için

İkincisinde de Yeni Hal Binası ile ilgili yapmış olduğu aramalardır.

 Sayın vekil Başkaca hiç bir zaman da aramamıştır. Eğer ispat ederse ben Belediye Başkanlığı görevini bırakırım.

Sayın vekil beni hiçbir şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum’un Kırşehir ziyareti için ne davet etmiş ne de aramıştır. Yine hatırlatırım ki sayın bakanımızın ziyareti öncesinde programda belediyemizin yer almaması ve de davet edilmemiş oluşumuz nedeniyle Konunun kamuoyuna yansıması ve yerel medyamızdaki ciddi tepkiler oluşmuştur. Sayın Bakanımızın geleceği bir gün öncesinin gecesinde beni Sayın Valimiz davet telefon ederek davet etti. Ben de Sayın Bakan’a sadece Valilik’te yapılan toplantıda bir sunum gerçekleştirdim ve sonrasında Sayın Bakanımızın başkanlığındaki il Koordinasyon Kurulu toplantısına davet edilmediğimden ayrıldım.

Sayın vekil Yeni Hal Binası ile ilgili kendisinin Mili Emlak ile ilgili işlerde yardımcı olduğunu söylüyor, TBMM çatısı altında görev yapan Kırşehirli milletvekillerimiz de sağ olsun bu konuda bizlere yardımcı olmuşlardır. Sayın Bakan geldiğinde beni Sayın Valimiz davet etti, ben de Sayın Bakan’a Valilik’te yapılan toplantıda bir sunum gerçekleştirdim. Sayın Vekil, ne yazık ki Millet Bahçesi ile ilgili konuda bizim söylediklerimizi de alenen çarpıtmıştır.  Oradaki yaptığımız sunuma ve konuşulanlara Sayın Valimiz ve davetli olan Cumhur İttifakının İl Başkanları ve Belediye Başkanları da şahittir.

MUSTAFA KENDİRLİ VE YAKIN TARİHİ

AK Parti Kırşehir Kadrolarının en iyi il başkanı olarak tanımlanır, herkesle ilgilenir, her derdi dinler, muhatap aldıklarına ilgiyle cephe aldıklarına dikkatle yaklaşır.

Metal yorgunluk ile milletvekilliği adaylığı arasındaki 8 ayda hangi yorgunluk giderici kullanıldı bilinmez ama eğer il başkanı olarak kalsaydı Kırşehir siyaseti çok daha değişik tablo ile karşılaşabilirdi.

Asıl yorgunluk kendisini yol arkadaşı olarak bilen, gören ve destekleyen Belediye başkanı Yaşar Bahçeci’de ortaya çıktı ve belediye seçimleri AK Kadrolar için hüsranla sonuçlandı, milletvekilliğinin teke düşmesi ise il başkanlığına getirilen Muzaffer Aslan’ın çabasız ve gayretsiz tutumuyla bağdaştırıldı.

TSO’nun AK Parti arka bahçesi olması için hamleler yapan ekibe destek verdi, kaybetti.

Milletvekilliği sevinç içinde kutladı ama iki vekilin bire düştüğünü fark edemedi.

Belediye seçimleri onun kontrolünde kaybedildi.

İl başkanlığı ve yönetim kadroları için çok uğraştı ama orada da kaybetti ve aday olmayan bir isim çıkageldi.

SAYIN VEKİL KENDİRLİ’NİN ELİNDE ŞU AN SADECE “ ARKA BAHÇESİ YAPTIĞI ÖZEL İDARE ve RÖPORTAJ VERDİĞİ KANAL DIŞINDA İNANANI VE GÜCÜ KALMADI”

Nisan 2003’de Kırşehir’e alınmayan Milletvekilinin yaptığı hatalı sözlerin belki on katı daha ayrımcı sözler kullanan Kendirli, Kırşehir’e cephe aldığının farkında değil..

Bu şehir rahmetli Menderes’e cezalandırılması pahasına dik duruş sergiledi, sözlerinizin partililer tarafından bile ciddiye alınmadığını, inandırıcı bulunmadığını artık fark etsiniz iyi olur.

Comments

comments

BENZER HABERLER