Rahmetli Abdurrahim Karakoç’a bir röportaj da sorulur;
Siyasete neden girdiniz? Niçin çıktınız?
Cevap ; ALLAH rızası için girdim, ALLAH rızası için çıktım… Yine bir anısın da çalıştığı gazete den ayrılığını anlatırken der ki ;İstifa dilekçemi tek cümle ile yazdım,
‘GÖRDÜĞÜM LÜZÜMSUZ LUK ÜZERİNE İSTİFA EDİYORUM ‘
Etraflıca bakınca Allah rızasını güden koltuk sahiplerini görüyoruz, lüzumlu icraatlar da görüyoruz.
Gün geçmiyor ki kıymetli basın bu lüzumlu işleri gözümüze sokar gibi haber yapmasın. Lüzumsuz işlere pek değinmeselerde Allah rızası için yazanlar da var elbet. Allah onlar dan ve iş yapanlar dan razı olsun.
Gelelim lüzumsuzlara ve Hak rızası gütmeyenlere,
İki kurum müdürünün birbirini ziyaret etmesinin memlekete ne faydası var bunun izahı varmı, bunu koca koca basın amcalar haber yaparken hiç düşünmüyorlar mı?
Koltuk adamı emer dedik, aslın da adam olanı emmez ama kendini adam sananı emiyor, önce MÜTEVAZİLİĞİNİ SONRA KİŞİLİĞİNİ, SONRA DURUŞUNU EMİYOR. Ben buranın kralıyım diyerek ziyaretçilerine, sivil toplum temsilcilerine aleni söyleyen amir ler var bu memleket de, elinde tespih sallayarak sokakta gezen devlet ricali, protokol erkanı var.
Mütevaziliği emilmişler yapılan yanlış konusunda uyarılınca adliye binası biraz yukar da oraya gidiyorsun diye akıl veriyor. O koltuğu sen babanın evinden mi getirdin ki bu ukala tavrı takınıyorsun.
Ahilik şenlikleri yapılırken lüzumsuz hallerden ötürü küsen, kırılan, incinen, tatmin olmayan insanların vebali de özünü sömüren koltuğa bırakanlar verecek, bu memleketin çocuklarına diğerleri gibi bile davranmadınız. Sadece adını oraya yazdığınız için bn liraya sahne alacak memleket çocukları biliyoruz. Oturduğu makamı işgal eder gibi kafasına göre keyfi uygulamalarla adam alan, adam çıkartan, liyakat dan nasibini zerre kadar almamış işler yapan gelecek de iyi anılmayacak yöneticiler var bu memleket de.
Köy yolların da hasta almaya giden ambulansları hayati tehlikeye sokacak çukurların olduğu yerde biz bu memleketi saray yaptık fotoğrafları atanlar var sosyal medyada.
Çiçekdağı’na duble yol bu sene bitiyor diye atılan manşet atılalı 4 sene olmuşken halen bu memleketin bütün sorunlarını çözmüş edası ile elinden alınan makamlara yine aynı iltifatlarla oturan vekiller il başkanları var bu memleket de.
Sırf kendi ikbalinin şekli bozulmasın diye aç olan,açık da kalanlara zerre tamah etmeyen, elindeki imkanları kendi menfaatine savuran parti çalışanları var bu memleket de.
Bozulmuş, kokuşmuş düzenin değirmenine su taşıyan o kadar çok lüzumsuz varki, kafamızı kaldırıp baksak ellerindeki ile dillerindekinin çok farklı olduğunu göreceğiz.
Kaldırım değil sanki kışla da paşa çimi eker gibi gecenin koyu karanlığında devlet ricaline taş döşeyip, esnafı iki senedir caddesiz, halkı yolsuz bırakıp da halen bunu söyleyene ceza kesenler var bu memlekette.
Hastasını kovan doktor, doktorunun, hemşiresinin, sağlık görevlisinin üç beş kuruşuna göz diken mali işler lüzumsuzları var bu memlekette.
Devlet de eksik koltuğu doldurmak için siyasilerin paylaşımlarını paylaşan koltuk için onurunu bırakmaya hazır bir güruh var bu memlekette.
Arabamızı trafik ekibi çevirdiğin de hemen tanıdık birilerini arayarak.
Evladımız işe gireceği zaman partilerin çay ocakların da pinekleyerek.
İhale kollayacağımız zaman gerek yalayarak gerekse hakarete varan manşetler atarak lüzumsuzlük yaparak.
Oğlumu işe alırsan sana şu kadar oy diye pazarlık yaparak.
Her işimizi her ikbalimizi ilim, ahlak, bilgi, liyakat, haysiyet,onur, intizam üzerine kurmayarak.
Fetö gibi kendi örgütlerimizi kurmaya çalışarak.
Gücün kölesi olduğumuz, doğrunun peşinde olmadığımız için, biz kurduk bu düzeni.
Bu memleket için emek veren dürüst çalışkan kim varsa tenzih ederek kaleme aldığım yazım için kimseyi kırmak için değil, toplum olarak artık içinde olduğumuz çıkmaza son vermek amacı ile çabaladığımızı bildirmek isterim.
Doğrunun yannındayız, kimin söylediğinin önemi yok. Allah rızası için lüzumlu olmamız temennisi ile……..
Comments
comments