İBN’İ SELÜLLER VE 16 TEMMUZ
Malum ‘’15 temmuz milli birlik’’ gününün ilk yıldönümünü geçtiğimiz günlerde yad ettik. Andık. Rabbim tüm Şehitlerimize rahmet eylesin. Bu vatan için Gazi kardeşlerimede şifalar versin.
Herkes kendince bu geçen 1 yılın muhasebesini yaptı. Kısaca geçen bu 1 yıllık zaman diliminde şahit olduğum ve dile getirmek istediğim konuları bu haftaki yazımda kaleme almak istedim.
Kur’an-ı Kerim münafıkları, yüzlerce ayetle ve çeşitli yönleriyle tanıtmış ve mü’minleri bu şarlatanlara ve ikiyüzlülere karşı uyandırmış ve sakındırmıştır. Onların varlığını, çevremizde dolaştığını, mü’min, muttaki , çeşitli Stk larda, siyasi partilerde ve devlet kurumlarında ve mücahit rolü oynayarak bizi kandırmaya ve ayağımızı kaydırmaya çalıştığını bilerek hareket etmemiz için özellikle uyarmıştır. Mesela aynı İBN’İ SELÜLLER gibi.
İbn’i Selül adındaki münafık, Hz. Peygamberimiz müminleri savaşa davet ederken ve savaş meydanına çağırdığında ‘Muhammed Bizleri açık hedef haline getirmek istiyor, meydanlara çıkmayın’’ diyen, bir avuç İSLAM ordusu içinde fitne çıkartan ve kendisine uyan ufak bir grupla savaş meydanından kaçıp evlerine sığınan, savaş kazanıldığında ise en önde poz vererek ganimetlerinden pay sahibi olmak isteyen , devamlı olarak Peygamberimizin yanında pozlar veren , işine geldiği gibi dostunu dahi hemen satan , ortaklıklarını menfaati icabı bozan zamanının meşhur bir münafığıdır.
Günümüzdede bitmeyen Bu münafık, yalaka, menfaatçi ve ikiyüzlü tayfanın , İslami hareketlerin güç ve iktidar kazandığı dönemlerde şu amaç ve hasletleri ön plana çıkar:
1-Makam ve iştah damarları kabarmaya başlar.
2-Canını, malını ve aile efradını emniyete almak isterler.
3- İktidardan çeşitli ganimetler almak ve nimetlerinden faydalanmak isterler.
4- Görünüşte iktidara yakın gözükerek milletin içine el altından fitne –fesat sokmaya çalışıp İkiyüzlülük yaparlar.
5- İstemeselerde iktidar yanlısı görünüp zalim odaklar hesabına bilgi toplayıp casusluk faaliyetini yürütürler.
Bu ve bunun gibi dünyevi ve şeytani birçok ihtiras , plan ve amaçları doğrultusunda hareket ederler.
Ben münafıklık ve ikiyüzlülük gömleğini Kur’an daki ölçülere göre böylelikle biçmiş ve dikmiş oldum. Kimlerin üzerine oturuyorsa o kişiler hesabını, mağazasını ve markasını söylerler artık.
Gelelim 16 Temmuza…
Malum kutlamalar! Anmalar, fotoğraf çektirmeler, anıt dikmeler, sağa sola biryerlere 15 temmuzla alakalı isim verip yemek düzenlemeler, nutuk atmalar bitti. Taa ki gelecek yıla kadar. Herşey unutulacak, uyutulacak. 15 Temmuz Milli Birlik Günü İse 16 Temmuzda Milli olmayan Dirlik Gününe biranda hemen dönüşüveriyor. Çünki İHLAS yok.
15 Temmuz bu milletin 10 yıllarca dişini sıktığı , egemen güçlerin yıllarca güdümünde olduğu, ülkemizi iç ve dış bir çok hile darbe tuzak ve ekonomik buhranlarla sıkıntıya sokup kontrol altına alan tüm iştahı kabarmış emperyalist tek dişi kalmış canavarlara ve çakallara karşı vurduğu sadece bir yumruktur 15 TEMMUZ…
Milletimiz yıllarca uyutulmakta olan, ameliyat masasında sürekli narkoz verilen yaralı aslan misali gerektiğinde, kendisine bağlı tüm zincirleri kırabileceğini , boyunduruğu kaldırmayacağını, o hasta yatağından yaralı ve güçsüz görünse bile gerektiğinde çakalların sarmış olduğu meydanları boş bırakmayacağını ve dar edeceğini tüm dünyaya gösterdiği günün adıdır 15 TEMMUZ
Ayrıca o gece tarafsız kalıp hangi güç ve iktidar ağır basacak diye sabit bir şekilde bekleyip güç kimin tarafına dönerse onun bayrağını eline alıp meydanlarda ahkam kesen münafıkların, İBN’İ SELÜL ‘lerin gecesidir 15 TEMMUZ.
Fakat güç kimde ise çulunu oraya seren sünepe, fetö artığı bir yapıyıda halen içimizde barındırmaktayız. Düne kadar Cemaat olan bu yapıya kapı kulu olanlar bugün birden bire ‘’Reis ‘’çi oluverdiler. Güç iktidarı değişti çünki. Aynı İBN’İ SELÜLLER gibi…
Hiç ama hiç Kimse bu NECİP ve GAZİ millet üzerinden boş siyaset ve edebiyat yapmasın. Bedel ödemesini bilenler , o gece Ankarada otobüslere binerken’’kart ‘’ değil ’’ kalp ‘’ ve ‘’ yürek ‘’ sorulanlar, ölümü öldürenler, dönmeyi düşünmeyenler , er veya geç sizlere bunun hesabını soracaktır. Hangi Gazimizin hangi sorusuna cevap verip derdine ortak oldunuz. Bizler özel bir ilgi veya muamele istemiyoruz. Sözde değil özde yaklaşım bekliyoruz. Fakat insanlık tarihi boyunca süregelen ve insan fıtratı olan istismarlar bizim zorumuza gitmektedir
İstediğiniz kadar yemek tertip edin, istediğiniz kadar mezar başlarında fotoğraflar çekip paylaşın, istediğiniz zaman klişeleşmiş ‘’vatan ezan bayrak ‘’sloganlarını atın attırın. Bu neyi gösteriyor biliyormusunuz 15 Temmuzu anlayamayacak kadar Ahmak olduğunuzu. Konunun vahametinin farkında değilsiniz. Sırça köşk misali makamlarınızın klimalı serinliği içinde o gün boynunda kravat olmayan, normalde o caddeden geçerken 2 defa GBT ye tabi tutulan o küçük gördüğünüz halkın nasıl yeri geldiğinde, normalde geçişine dahi müsaade edilmeyen caddelerde destan yazabileceğinden ders alırdınız. Bu gibi etkinlikler yapılmasın demiyorum , küçümsemiyorum kesinlikle. Tam tersi Bu ruhu yaşanması ve unutulmaması lazım ve destekliyorum. Fakat bu ruhu sağa sola anıt dikip isim verip yaşatmak yerine kalplerde yaşaması için yeni nesile bu ruhu idrak ettirebilmek için ne gibi hizmetler yapılır onları da tartışmamız ve çalışmamız lazım diye düşünüyorum.
Şu an o gece Şehidi olan ailelerle ve Gazi olan kardeşlerimizle devamlı irtibat halindeyim. Yaklaşık bir yıl oldu. Şu ana kadar aramadığınız ve sormadığınız Gazilerimizle fotoğraf çekme yarışına girmenize sebep nedir. Allah rızasımı , Reis korkusumu, Koltuk sevdasımı. Seç beğen al.
Kırşehirde yaşayan gazileri çağırmayıp, yok sayıp başka illerden gaziler transfer ettiniz, Davet ettiniz. Neden? Tüm Kırşehirli hemşerilerime bu sorunun cevabını yetkililerden almaya davet ediyorum.
İBN’İ SELÜLLERE SESLENİYORUM:
Fetö artığı bu yapı! Artık bu sevdadan vazgeçiniz. Yol bitti deniz göründü. Şapka düştü kel göründü. İstediğiniz kadar rol yapın. Kafanızı devekuşu misalı toprağa gömün. Kıçınız dışarıda ve üzerinde ‘’eski hocaefendiciyim ve şimdide menfaatım gereği Reisçiyim’’ yazıyor. Bunu herkeste görüyor. Bu millet şuculardan buculardan çok çekti. Artık aklını kimseye kiralamıyor. Rabbimizin ‘’AKLEDMEZMİSİNİZ’ buyruğu ile herşeyi sorguluyor. Ama artık kabul edin devriniz bitti. O millet 15 temmuzda sadece masaya yumruğunu vurdu. Henüz daha elini kaldırmadı. Sizler şu an 16 TEMMUZ sabahını gösteren ALLAH’A şükrediyorsunuz. Kazasız belasız 15 Temmuz şovumuz bitti diye kendinizce haklı ve tatlı bir yorgunluk atmayı hakettiniz. Ama SEYYİD ÇAVUŞ lar boş durmayacaktır.
Gelecek 15 TEMMUZ da GÖRÜŞMEMEK dileği ile…