MENÜ
Açık
  • EURO
  • DOLAR

“ŞEHRÜL-EMİN”, “EMİN KİŞİ” OLMALI..

Bu Seçimin Ana Damarı, “Şehir İç Barışı”
Köşe Yazarları - 2 Mart 2019 13:12 A A

 “AKP DEKİ ARKADAŞ GURUBU”, KAYGILARINDA HAKLI ÇIKTI

Esasen bu seçimin “işaret fişeği” bana göre Kırşehir Ticaret Odası seçimlerinde görülmüştü.

2009‘dan bu yana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı2013 yılından bu yana da, Ticaret Odası Başkanlığı görevini halen yürüten ve yeniden güven tazelemek için adaylığını deklere eden Selahattin Ekicioğlu’na karşı;   MÜSİAD Kırşehir Şube Başkanı Hasan Eraslan’ın ”bakanlara ve bürokrasiye rahat ulaşabilen bir ekibin yönetiminde olması gerekir. Yoksa “eski tas eski hamam” misali değişen bir şey olmaz”diyerek,   “AK Partiye yakın aday olmalı” algısı ve iması üzerinden yürüttüğü yoğun kulis çalışmaları TSO seçimlerinde başarısızlığın da ötesinde hezimete uğramıştı.

Murat Sürmeli,   Hasan Yavuz,Hüsnü Arıöz , Zafer Çam,ında içinde yer aldığı ekip;12 meslek gurubundan, “27 kişilik meclis üyeliğinin 25’ini alan”, Selahattin Ekicioğlu ve ekibi karşısında tam bir şok yaşamıştı.

Ekicioğlu’na”Kırşehir iş dünyasının sunduğu destek”;   tüm ülkede üst düzey siyaset ve ekonomi çevrelerinde olduğu gibi Kırşehir’de de öylesine bir “düşündüren ve sorgulanan bir şok” etkisi yaptı ki; Kırşehir’de AKP’nin kontrolünü “tek başına” eline alarak kendisine muhalif tüm kesimleri devre dışı bırakan, malum “arkadaş gurubu”nca, neredeyse silme bir  bu yükseliş bir hayli düşündürücü olmuştu.daha o günlerde adeta bir “şehir ittifakı”na yönelen bu durumun seçimlere yansıyabileceğin kaygıları dillendiriliyordu ki doğrusu kaygılarında tümüyle haklı çıkmışlardı.

Hükümetin yandaşı olmadan iş dünyasının desteğini arkasına alan adam şimdi de karşılarına çıkmıştı..

Ve o adam ;Kırşehir kamuoyunun önünde o seçimlerde resmi devlet aracıyla oy toplandığını da alenen duyurmaktan geri kalmamıştı.

Esasen Ekicioğlu daha o günlerde kendisine ve ekibine karşı teveccühün nedenleri şöyle değerlendiriyordu:

“Partili görünüm ve vitrini “örtü” yaparak, devletten ihale peşinde koşan ciddi bir dokunun tüm ülkeye yayıldı. Bu durum  kamu vicdanını zedeliyor.   “parti” ve “partili örtüsüyle, bürokrasi üzerinde ağır baskılar oluşturup iş dünyasında haksız rekabete yol açıldı., özel çıkarlar için  “devlet bürokrasini tarafgir etme” zemine çekildi.,en küçük vatandaş işleri için AKP içinde malum bir etkin kanadın adres gösterilmesi artık herkesin bildiği bir gerçek oldu. Bu durum şehirde iç barışı zedeledi”.

 

ADAYLIĞA ŞEHİR ZORLADI.

Ekicioğlu, siyasete girmekten çok adeta iteklenip zorlanmıştı.

Öyle ki aday ilan edildiği parti yetkilileri bile adaylığı ile ilgili sorular sorulduğunda “ aday adayı bile olmadı ki aday olsun” deyiveriyorlardı.

İlenmeden dilenmeden alışılmışın dışında eyvallah sız  Bu durum çoğu yöneticileri doğrusu rahatsız da etmişti.

Bu gelişme sadece CHP’yi kontrol eden eski iç bünyede değil AKP yi kontrol eden iç bünye de ciddi sarsıntılara yol açarken tam da buna tezat olarak kent halkında ve özellikle “siyasetin teşkilat yapılarından uzak değişik partilere mensup vatandaşlar” nezdinde olağan üstü bir yönelişe ve empatiye yol açtı.

Bu durum; Ekicioğlu’nun konuşmalarında “ticarette kirlenmedim siyasette de kirlenmeyeceğim” şeklinde bir restleşmeyle ifade ediliyordu.

Parti içinde Alışıla gelmiş siyasete ve bilinen siyasal dengeler hiçbir zaman kafasına yatmamıştı. Ekicioğlu asıl dengenin sadece parti dengesi değil Kırşehir’in dengesi olduğunu asgari düzeyde de olsa şehirde bir “genel mutabakat”ın adeta tuğlalarını bu yeni süreçte yeniden örüyordu ki rakibi Yaşar Bahçeci yaptığı özel toplantılarda “ben gördüm bir ittifakı ama tabana yansımasının bu denli yayılacağını doğrusu tahmin etmedim etseydim tedbirlerini alırdım”diyecek, eski ve yeni MHP’lileri bir bir dolaşacak ama bir tek tuğla bile söküp alamayacaktı.

KIRŞEHİR SEÇMENİ SAPLANTILI DEĞİL

Geçmiş 10 yılın Kırşehir seçmeninin partilerde partilere oy geçişgenliğinin manzarasına bakıldığında ilginç şeyler olmuştu. Adaya ve konjektüre göre sadece MHP ile CHP arasında 8-10 bin oyun “git-gel”lerine rastlarsınız.

Aynı şekilde AKP’de Yaşar’ın dayatmasıyla “Saray”da kabül gören son milletvekili sıralamasına tepki olarak, özellikle AKP seçmeninin MHP ve azda olsa CHP ye yönelerek AKP’yi bir vekilden ettiğinin ve oylarının bir hayli gerilediğini gözlemlersiniz.

Belediye Başkanı Yaşar; 2017 Ağustos’unda, bilakis desteklediği Mustafa Kendirli Başkanlığındaki Kırşehir AKP Teşkilatının”istifa ve nöbet değişimi ” olarak duyurulan görevden aldırılmasın ardından,  geçtiğimiz seçimde tüm dengeleri itekleyerek, yeniden sahneye milletvekili adayı olarak sürmenin araçlarında başarılı olurken seçim sonuçlarında yara alarak çıktı.

Bu yara;14 mahalle merkez oylarıyla il geneli oylarını karşılaştırdığında merkezdeki gerilemenin daha fazla olduğu gerçeği daha da derinleşmişti.

 KIRŞEHİR SEÇMENİ ADAYA VE KONJEKTÜRE GÖRE DEĞİŞKEN

Kırşehir seçmeninin saplantılı olmadığını adaya ve konjektüre göre sandık eğilimlerinde ciddi dönüşümler yaşadığı artık bilinen bir durum.

Bu seçimde köklü dönüşümlerden en önemlisi seçmenlerdeki adaya ve konjektüre göre  “git- gel’lerin siyasete yansımasaydı ki, bunu ülkücü ve de eski MHP camiasından köklü isimler meydanlarda açıktan ve alenen dillendiriyordu

Ülkü Ocakları Başkanlığı,2 dönem İl Genel Meclisi Üyeliği, 5 yıl MHP Gurup Başkanlığı görevlerinde bulunan,TEDAŞ’da Bilgi İşlem Şefliği ve de Pancar Kooperatifi’nde Başkan Yardımcılığı,bugünde İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı  olarak görev yapan deneyimli siyasetçi Nuri Araz ““Bizler Buraya Bir Hedef İçin Toplandık. Bu Hedef Birbirimizi İyi, Partili Yapmak Değil. Birbirimizi Cumhuriyet Halk Partili Yapmak İçin Değil. Birbirimize Siyasi Fikirlerimizi Dayatmak İçin Hiç Değil. Bugün Burada Dürüstlüğü Kırşehir Sevgisi Ve İdareciliği Ön Plana Çıkmış, Selahattin Ekicioğlu’nu Kırşehir’de Belediye Başkanı Yapmak İçin Buradayız. İyi Partililer Olarak Kırşehir’de Selahattin Ekicioğlu’na Desteğimiz Tamdır.”diyecekti

Benzer açıklamaların tüm odağında Ekicioğlu faktörü vardı ve bunu bir başka sevilen isim Asaf kayaoğlu “Bu İttifakın En Önemli Noktası Selahattin Ekicioğlu ve Onun Dürüst, Temiz Kişiliğidir”derken ,.Kırşehir sosyal siyasal dokusunun iyi isimlerinden İyi Parti İl Başkanı Müfit GöçenCumhuriyet Halk Partisi; Gerçekten Çok Takdir Ettiğimiz Saydığımız. Sevdiğimiz Bir Arkadaşımızı Selahattin Ekicioğlu’nu Aday Çıkardı. Şimdi Bize Düşen Kırşehir’in Menfaati İçin Ekicioğlu’na Destek Vermek. Bizde Bu Desteği Vermek İçin Birlikteyiz.“diyecekti.

YAŞAR; CHP NİN İÇİNİ ABARTIRKEN, AKP İÇİNDE HİÇ OLMADIĞI KADAR DIŞLANMIŞ.

AKP içine “Yaşar ve arkadaş gurubu”na karşı ortaya çıkan tepki hiç olmadığı boyutlarda tezahür ediyor.

Birçoğu eski yönetici ve hatta bir genel seçim olsa AKP ye oy verecek ciddi bir blok partiden ve seçim çalışmalarından uzaklaşmış durumdayken önce MHP ye şimdi de CHP içine resmen dalındı ki bu durum hiçbir zaman bu boyutlara kadar uzanmamıştı.

AKP içindeki kırılma gönül kırıklığından da ötelerdeydi ama seçimin adayı hala CHP ve MHP oylarından tırtıklama derdine düşmüş ve hatta bunu AKP içinde büyük bir tepkiye rağmen CHP ve de HDP ye çağrışım yapan isimleri Belediye Meclisi listesine taşımıştı.

ilk milletvekilliğinde Yaşar Bahceci’yi önce “danışmanı” yapıp sonra İl Başkanlığına taşıyan sonrada ilk belediye başkanlığında adaylığını destekleyen  Mikail Arslan AKP adayının henüz netleşmediği 9 Kasım 2018 de, Kırşehir de  bir gençlik toplantısında konuşmasında aynen şöyle diyordu: ”Kibirle yol yürüyenler, Ne oldum havası içinde  olanlar, Geldikleri yeri unutanlar, Millete kabadayılık ve efelik yapanlar,Asla başarılı olamayacaklardır,
Bir yerlerde tökezleyip kalacaklar…Bunları değerlendirerek milletle yan yana olup gecesini gündüzüne katanlar kazanacak

 

NEŞET ERTAŞ KÜLTÜR MERKEZİ YEMEKLİ SEÇİM KARARGÂHI MI?

Neşet Ertaş Kültür Merkezi salonlarında aleni seçim çalışmalarının partiler içindeki kırgınlarına yönelik olarak geniş yemekli toplantılar dikkati çekiyorken bu yemeklerin ve özellikle yaygın reklam giydirmelerinin faturalarının akıbeti şehir esnafınca sorgulanır olmuş durumda. Nitekim MHP adayı Onur Köksal adeta bu konuda bu sorgulamayı ulusal basında açıkça dillendirdi ve ““Bizler parti olarak, duruş olarak ve ilke olarak genel başkanımızın talimatıyla Cumhur İttifakına bağlıyız. Fakat son günlerde Kırşehir’de yaşadığımız olaylar neler oluyor dedirtiyor bize. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkıyla yaptırdığımız broşürleri devletin resmi araçlarıyla adamlar gönderip toplattırmak neyin nesidir? Sizler şehrin her tarafını belediyenin gücünü kullanarak resimlerinizi asarken bizlerin resimlerini astırdığımız bina sahiplerini arayarak tehdit edip indirtmek de neyin nesi? Belediye çalışanlarına zorla araçlarınızın arkasını giydireceksiniz demek de neyin nesi? Olmuyor beyler. Bizim de sabrımızın bir sonu var…” dedi.

“ŞEHRİ TANITICI TOTEMLER”DE DEV YAŞAR AFİŞLERİ.

Kırşehir Valiliğince dönemin valisi Lütfullah bilgin tarafından il özel idaresi bütçesinden şehirle ilgili tanıtıcı envanterlerinin yol boyunca gelip geçen araçlarca görülmesi için yapılan kültürel tanıtım dev totemlerine bile Yaşar’ın resimleriyle donatılması doğrusu hiç hoş karşılanmadı.

ŞEHİRDE KAMU DÜZENİNİN DENGELENMESİ DE BİR TERCİH SEBEPİ

Öte yandan kamu görevlilerinin ve özellikle daire müdürlerinin seçimde taraf olmaya ve dahası izlenip takip edilmeye başlandığı vahim duruma da dikkat çekiliyor ki; bu rahatsızlığın bitmesi için mevcut “AKP adayı”nın kamu düzeni üzerinde iktidar partisinin gücünü arkasına alarak yarattığı nahoş durumdan hızla çıkılması ve şehirdeki kamu düzenin dengelenmesi düşüncesi yabana atılır bir boyut hiç değil. Bu durumdan rahatsızlık duyan kamu mensuplarının ve çevrelerinin belli etmeseler de bu durumun dengelenmesi yönünde bir arayışta bulundukları görülüyor.

Kırşehir de değişik seçmen guruplarının değişik algılarına karşılık seçime etki edecek ana damar öyle görülüyor huzur iç barış ve şeffaflık.

Şehirde torpil ve kayırmacılık, kendinden yana olmayanları ötekileştirme, hükmetme, şeffaf olmama eğilimlerini hedef alacağa benziyor. Bu anlamda seçmende parti tercihlerinden çok  “hele biz evimizin önünü temiz tutalım”düşüncesiyle benimsediği adaya yönlenecek şehirli.

Velhasıl eski Osmanlının “büyük kaçgun” denen döneminde, ahalinin yana yana vicdanlı “sancak beyi” aradığı dönem gibi, şehir kendisine vicdanlı güvenilir “emin adam” arıyor.

Doğrusu da bu…

Belediye Başkanı;Güvene Dayalı İlişkiler Kurmalı Kendine ve Başkalarına Güven Duymalı  Bizim ŞEHRÜL-EMİN’ imiz,”EMİN KİŞİ” olmalıdır.
Şehrin Güvenilen İdarecisi, “Şehrül-Emin”i,Yani Şehrin Emin Kişisi Olmalıdır.Şehri ve İçinde Yaşayanları Emanet Bilmeli, Bu Emanete İhanet Etmemelidir..

 

 

 

 

 

Comments

comments

Bu haber 21612 kez okundu.
Köşe Yazarları - 13:12 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.