AKLIMDA ÇILGIN SORULAR

Yüce Allah Kitabımızda şöyle buyurmaktadır. Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin.(Enfal  20). Bu ayetten yola çıkarak aklıma bazı sorular geldi. Bu soruları siz kıymetli hemşerilerimle paylaşmak istedim.  Efendimiz bundan 1400 yıl önce yaşamış ve vefat etmiştir. Ama bu kitap evrensel olduğundan,  kıyamete kadar muhafaza altına alındığından, […]
Genel - 5 Şubat 2018 14:57 A A

Yüce Allah Kitabımızda şöyle buyurmaktadır. Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin.(Enfal  20). Bu ayetten yola çıkarak aklıma bazı sorular geldi. Bu soruları siz kıymetli hemşerilerimle paylaşmak istedim.  Efendimiz bundan 1400 yıl önce yaşamış ve vefat etmiştir. Ama bu kitap evrensel olduğundan,  kıyamete kadar muhafaza altına alındığından, 1400 yıl önce yaşamış peygamberimize halen itaat etmemizi emretmiştir. Bu itaat günümüzde yaşamayan peygambere nasıl yapılır. Biraz düşünmek istedim.

Bu ayetle ilgili şöyle bir soru geldi aklıma? Peygamberimiz günümüzde yaşamış olsa idi neler olurdu?

Hep beraber  Hayal edelim.  Yüce peygamberimizi  günümüz Kırşehir’in de görmeye çalışalım.  Beraber  Kırşehir’in  ,Çiçekdağı’nın caddelerini bir gezelim.  Kendi vicdanımıza da Allah için sorular soralım.

Acaba peygamberimiz şehrimizin  caddelerinde sokaklarında  gezenler, kahvehanelerinde taş dizenler için  ne derdi? Ne yorum yapardı?

Hangi esnaftan alışveriş yapardı? Hangi esnafın dükkanına misafir olup bir çayını içerdi?

Hangimizin evine girerdi, Hangimizde misafir olurdu? Evlerimiz Peygamberimizi misafir etmek için hazır mı? Uygun mu?

Hatta hangi camiye girerdi, Hangi imamın arkasında namaza dururdu?

Kendilerini Peygamber varisi diye adlandırıp, Allah dostu rütbesi takan Hocaefendiler  Peygamberimizi  görünce acaba ne yaparlardı? Kaçacak delik ararlarmıydı?

Dini istismar eden ve dinin ticaretini yapmak için çeşitli şekillerde  Sivil Toplum Kuruluşu adı altında faaliyet gösteren şahıslar,  dernekler Peygamberimizi görünce nasıl bir hesap verirlerdi?

Bakanımızın  ‘’Ayaklarını kırın ‘ diye talimat verdiği Torbacı, tinerci, köprüaltı çocukları olarak tabir ettiğimiz sınıfa  Peygamberimiz nasıl bir tavır takınırdı? Islah mı ederdi yoksa kafa gözmü kırdırırdı?

Hatta  peygamberimizin adını ağızlarından düşürmeyen İlimizin ileri gelenleri,  yöneticileri ve siyasetçileri , Peygamber karşılarına çıktığında ne yaparlarıdı? Hakkında methiyeler düzenleyenler acaba koşulsuz olarak itaat ederlermiydi? Yoksa Ebu Cehil gibi başmı kaldırırlardı?

Peygamberimiz acaba bunları ne yapardı?  Onlara ve Bizlere  neler söylerdi? Ne emirler verirdi?

Daha bunun gibi aklımda deli ve çılgın sorular var. Ufkumuz açılması için şimdilik kısaca aklıma gelen sorular bu. Sizlerde kendinize bunun gibi sorular yöneltebilirsiniz.

Evet,  ayette geçen itaat etmek , onun varlığını günümüzde yaşatmak ve o sanki yanımızdaymış gibi herkesin hareketlerine dikkat etmesi ile olur. Yoksa  sadece kuru kuruya oturarak 3 nefeste su içme, mevlüt okutma, Sakal-ı Şerifini öpme  ile peygambere itaat etmiş olmayız…  Haydi aklımızdaki sorulara cevap arayıp itaat edelim. Evimizi ve işyerlerimizi peygamberi misafir etmeye uygun hale getirelim.  Müslümanız ya.  Lafla olmaz. Sloganla olmaz bu işler.

Selam ve dua ile ….

Comments

comments

Bu haber 9013 kez okundu.
Genel - 14:57 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.