İŞTE NEŞET ERTAŞ İSMİNİN HİKAYESİ
İsahocalı köyünden Neşet KÖSE, (Berberin Neşet)’nin babası ile Muharrem ERTAŞ’ın arkadaşlığı sayesinde Neşet isminin nasıl konulduğunu anlatıyor.
Neşet Ertaş:
Bu ihtiyar delikanlıyı da fazla beklettik. Özür dilerim. Sevgili misafirler, bu ihtiyar delikanlı abimizin şerefine olsun. Bunun adını söyleyeyim. Babam Neşet abimin babasıyla ahbabmış. Babam saz çalardı. Hepinizin geçenlerine Allah rahmet eylesin. Saz çalarmış, bu Neşet abim de oynarmış. Sevmiş babam bu Neşet abimi. Adın ne demiş, Neşet demiş. Bende anamın rahmindeymişim rahmetlinin. Sizlere ömür. 7 yaşlarında kaybettim. Oğlum olursa demiş, adını Neşet koyacağım demiş. Aha kendi burada duruyor. Kendi söylesin… diyerek sözü İsa hocalı köyünden Neşet KÖSE (Berberin Neşet)’e bırakıyor..
İsa hocalı köyünden Neşet KÖSE (Berberin Neşet);
“Muhterem arkadaşlar. Bu gördüğünüz sanatkar arkadaşım adaşım Neşet. Babası babamın çok muhterem ahbabıydı. Gerçi babam saz çalmasını bilmezdi de alem adamıydı. Arkadaşlıkları bundan ileri gelir imiş. Muharrem Ertaş’da babamın has arkadaşı olduğu için, bu da annesinin üzerinde imiş. Demiş ki seni çok seviyom. Bizim hanım doğum yaptığı zaman senin keratayı da çok seviyom. Eğer evvelden önce bir oğlan çocuğu olursa adını Neşet koyacağım diyor. Evvelden 20 gün sonra bu oğlan dünyaya geldi. Hanım demiş Kaman’ın İsa hocalı Köyü’nden bi arkadaşım var. Çok kerata bi oğlu var. Adını Neşet koyacağım der hanımına kabul eder misin der ve adı NEŞET ERTAŞ.”
Neşet Ertaş;
“Teşekkür ediyorum. Adınıza layık olursam, benim hizmetim daha fazla olamaz. Benimki buraya kadar. Azımı çoğaltmayın sevgili misafirler. Benimki buraya kadar. Bilmiyorum. Sadece sizden beni dinlemenizi rica ediyorum.
Kaynak: Vedat TOSUN