KALEMİN NAMUSU
Eskiden silahşorlar vardı.
Şimdi ise kalemşorlar var.
Eskiden kiralık katiller vardı,
Şimdi kiralık kalemler var.
Eskiden paparazziler vardı,
Şimdi ise troller var.
Eskiden büyücüler vardı,
Şimdi ise Candaş medyalar var.
Eskiden müminler vardı,
Şimdi ise BEYAZ Müslümanlar var.
Eskiden Adalet vardı,
Şimdi ise ADAVET var.
Eskiden kul hakkı vardı,
Şimdi ise şefaatçiler var.
Eskiden Dinginlik vardı,
Şimdi ise Dingillik var.
Eskiden FİKİR vardı,
Şimdi ise TEHDİT var.
Eskiden Zikir vardı,
Şimdi ise NAKİT var.
Eskiden TEVBE vardı,
Şimdi ise VAKİT VAR.
Eskiden İLİM vardı.
Şimdi ise FİLM var.
Eskiden SIZI vardı,
Şimdi ise DİZİ var.
Eskiden Devlet ŞEHID VE GAZILERİ vardı,
Şimdi ise Parti ŞEHİD ve GAZILERİ var.
Eskiden Devlet Memurları vardı,
Şimdi Parti memurları var.
Eskiden YOKSUL vardı,
Şimdi ise YOLSUZ var.
Eskiden Sanatkâr vardı,
Şimdi ise SAHTEKÂR var.
Eskiden YAZARLAR vardı,
Şimdi ise YALAKALAR var.
Eskiden yerli malı vardı,
Şimdi batan geminin malları var.
Eskiden milletvekilliği vardı,
Şimdi KURŞUN ASKERLER var.
Eskiden Mücahitler vardı.
Şimdi ise Müteahhitler var.
Eskiden çok başlılık vardı,
Şimdi ise dik başlılık var.
Eskiden BAKAN lar vardı,
Şimdi ise kafayı fuzuli işlere takanlar var.
Eskiden DERNEKÇİLİK vardı
Şimdi DEĞNEKÇİLİK var.
Eskiden DAVA PARTİLERİ vardı,
Şimdi ise PARTİ DAVALARI VAR.
Kıymetli dostlarım.
Belki sizler için kısa oldu ama benim için çokça uzun gibi geçen bir zaman diliminde yazılarıma ara vermiştim. Bu süreç içerisinde siyasetin ve siyasetçiliğin bazı inceliklerini (!) öğrenmiş ve öğrendiğine de pişman olmuş bir kardeşiniz olarak tekrar bu kutlu çatıda sizlerle bir arada olmamı sağlayan ALLAH ‘a ve KIRŞEHİR AKTÜEL ailesine teşekkür ederim.
Siyaset arenası artık Zenginlerin oyuncağı olmuş. Parayı veren düdüğü çalar Atasözü maalesef geçerliliğini hiç yitirmemiş. HAKK’IN etrafında değil de, menfaatin etrafında saf tutanların olduğu bu sahnede Hakkı haykıranların sesi her türlü engelleme yöntemleri kullanıldığına şahit oldum. Siyaset adı verilen kutsal bir vazife, çıkar ilişkisine, ahbap-çavuş ilişkisine dönmüştür. Buda siyasetin amacı olan hakikat kavramını kaldırıp yerine sloganların, militanların, içi boş vaatlerin yerini aldığını müşahede ettim.
Bizler SİYASETE değil HAKİKATE talibiz. Hak bildiğimiz doğruları eğip bükmeden Kalemimizin Namusunu ve izzetini korumak bizim en önemli vazifemiz olacaktır. Ne mutlu KALEMİNİN NAMUSUNU KORUYANLARA.
Doğrular Allah’tan, yanlışlar nefsimdendir.
Comments
