KIRŞEHİR DE AHİ KALDIMI?
Ahilik haftası ülkemizin çeşitli illerinde ve özellikle ilimiz, Ahiliğin başkenti Kırşehir’imizde coşku ile kutlanmaktadır. Kutlamalar, etkinlikler, havaî fişekler, kortejler, fener alayları, konserler ve benzeri etkinlikler işin özüne ve ruhuna yani bizim AHÎ liğimize ne katıyor veya Ahîliğimizden ne götürüyor?
Tabiiki bu etkinlikler lazım ve de gerekli. Lakin işi özünden ve ruhundan koparıp sadece nümayiş ve eğlencelere indirgemek son derece hatalı ve yanlıştır. . Önce işin özüne inmek gerekmektedir.
Bir Ahi güçlü olana değil de daima haklı olana intisab eder.
Ahilikte mütevazilik vardır. Kibir, tepeden bakma, emrivakilik, halktan kopukluk yoktur.
Ahilik MİLLİ bir duruş gerektirir. O kadar milli duruş gösteriyoruz ki nerede ise iş yerlerimizin çoğunluğu yabancı isimle bezeli tabelalardan geçilmemekte.
Ahilik üretme ile olur, üretimle olur. Sahi Kırşehir’imizde Ahilik etkinliklerinde tüm dünyaya marka olmuş, bırakalım dünyaya ülkemizde markalaşmış ilimizi ve ahiliği temsil edenbir kaç işletme dışında, kaç ürün sergilenmiştir. Kaç kişinin istihdamına fayda vermistir.
Ahilik ahlakı uygulanmaktamıdır?
Kaç borçlu teskin edilmiş, sırtı sıvazlanmış, işi gücü yolunda gitmeyen esnafa( ipotek veya kefil isteme şartıyla) verilen FAİZLİ kredinin dışında ne gibi maddi veya manevi yardımlar yapılmış, hangi bakkalın veresiye defteri satın alınmış, kaç yetim sevindirilmiştir.
Terazi ile oynayan, ölçüyü bozan, süte su katan, insan sağlığı ile oynayan , yanında çalışan işçisinin hakkını yiyen, kaç işletmeye ne kadar ve nasıl cezaî müeyyide uygulanmıştır?
Kimlere hibe verilmiş, kime veya kimin adamları ve referansı olduğu için kucak açılmış, hangi kriterlere göre yardımcı olunmuştur?
Hani “Black Friday” (kara cuma) adlı dış mihrakların saldırı, taarruz, ahlaksızlık ve tecavüzlerine karşı, Ahiliğin başkentinde “Nurlu Cuma” organizasyonu düzenleyecektik sayın Müdürüm! Ahilik duruşu bu hayasızca Akınlara karşı mücadele etmeyi gerektirmezmiydi sayın MÜDÜRÜM.
Hani bu eylem en çokta Ahiliğin başkenti KIRŞEHİR ‘imize yakışırdı? Yalan mı oldu sayın Müdürüm?
Ahilikte” ben siftah yaptım, şu karşıki esnaf siftah yapamadı” anlayışı, adamlığı ve inceliği şu an mevcut mu? Yoksa” parayı veren düdüğü çalar “anlayışımı mevcut Ahiliğin başkentinde…
Ahi Evran-ı Velî hazretlerini ve onun yolunda ve izinden gidenleri kılıçtan geçiren devrin satılmışlarından ve darbecilerinden Cacabey’e, hem şehrin ana merkezinde meydana isim vermek, hemde Ahilik kutlamalarını Ahiligin kanını döken Cacabey ile aynı isim verilmiş Cacabey meydanında yapmak ne menem ve tezat bir iştir Sayın Belediye Başkanım?
Gelin bir daha Ahilik haftasında Maketten stand kurmayın. Yoksa standın maket olduğu gibi Ahiliğimizde “maket” olur.
Bu standları ve Ahilik ruhunu maket olmaktan cıkarıp ölümsüzleştirmek için çaba ve gayret sarfedelim. Bu standlar ne zaman MAKET olmaktan çıkar, bu anma merasimi o zaman anlamlı ve manalı olur. Tarhana ile, ceviz ile, höşmerim ile, pekmez ile bu ruhu lütfen katletmeyelim.
Ahilik bir duruş ve meydan okumadır. Almakla değil vermekle olur. Düşene tekme atmakla değil, hatta yerden kaldırmakla da değil , yere düşmemesi için gayretle olur.
Ahiler bir taraftan ülke ekonomisini ayakta tutmak için canla başla çalışırken, bir taraftan savaşta gereksinim duyulan teçhizat ve iaşeyi hazırlarken, bir taraftan bizatîhi göğüs göğüse çarpışıp direniş gösterirken yine bu mücadelenin neticesinde şehid ailelerinin ve gazilerin tedavi ve geçimleri için canhıraş gayret ederken, günümüzde Ahilik organizasyonu içerisinde olan STKlar, müdürlükler, belediyeler Şehid Gazi ailelerine ne gibi maddi-manevi katķıları olmuştur? Bunuda acıklayın Sayın Ahilik Organizasyonu içinde bulunan BEYLER!
Ahilik ve Ahi Evran-ı Velî hazretleri bir deryadır. Bu ruhu anlamak, anlatmak ve yaşatmak için ne gibi bilimsel çalışmalar, eğitimler verilmektedir. Günümüzde toplumumuzda kangren olmuş bir çok meselenin çözümü Ahi Evran’ı ve Ahiliği anlamaktan geçmektedir. Yoksa senede bir havai fişek patlatıp konser verme bilinci ile veya bele kuşak bağlama nümayişi ile olmaz, olamaz.
Kapitalist düzenin insanları ve insanlığı adeta bir timsah gibi çignediği bir düzende, komşusu aç iken bırakın tok yatmayı ,göbeğini kaşıyan müslümanların(!) egemen olduğu bir ortamda, zengine hayırlı olsun ama fakire sadece kanaat ve şükür ögretildiği bir sistemde, dinden geçinen ve dindar geçinenlerin en revaçta olduğu bir düzende, aslında şaşmamak lazım. İnsanlığımızında, dinimizinde, ahiliğimizinde içi boşaltılmıştır.
Son ekonomik krizde ortaya çıktığı gibi Ahilik adı altında ilimizde fırsatçılara gün doğmuştur. Stokçular, tefeciler, hırsızlar, kul ve işçi hakkı yiyenler, kıblesi kabe değilde makam-mevki ve para olanlar, inanın Ahilik haftasında en ön saflarda poz vermişler ve bu işin mihmandarlığını yapmak için inanıyorumki çok gayret göstermişlerdir. Neden mi? Ahiliğin ruhundan ve özünden uzak kutlanması, bu kesimin işine gelmekte ve bu tip kutlamaları sonuna kadar desteklemek istemektedirler. Çünkü Ahilik gerçek manada anlaşılmış ve yaşanmış olsa bu kesimin işkembe ve değişik hayvanî hazlarına gidecek yollar ve kanallar kesilecektir.
Konuşulacak yazılacak bu konuda çok sey var amma şimdilik burada kısa kesiyorum. Büyük muvahhid, mücahid ve Şehid Ahi Evran-ı Veli hazretlerini rahmet ve minnetle anıyorum. Açmış oldugu yolda ve göstermiş olduğu amaçta hiç durmadan yürüyeceğime and içiyorum.
Comments
