SİZ HİÇ BROŞÜR DAĞITAN ÖĞRETMEN GÖRDÜNÜZ MÜ

SİZ HİÇ BROŞÜR DAĞITAN ÖĞRETMEN GÖRDÜNÜZ MÜ ? Görmediyseniz bir özel okulla işiniz olmamıştır. Sonuçta bu bir ticaret diyebilirsiniz, elbette bu ticarete bir pazarlamacı lazım, bunu da kim yapar? kimin nasıl yaptığının önemi yok nasılsa bi dünya para verip sigortasını yapıyorum, boş durmasın pazarlasın mantığı ile hareket eden kuruma ne denir?  Tabi ki de ÖZEL […]
Genel - 24 Ağustos 2017 22:38 A A

SİZ HİÇ BROŞÜR DAĞITAN ÖĞRETMEN GÖRDÜNÜZ MÜ ?

Görmediyseniz bir özel okulla işiniz olmamıştır.

Sonuçta bu bir ticaret diyebilirsiniz, elbette bu ticarete bir pazarlamacı lazım, bunu da kim yapar? kimin nasıl yaptığının önemi yok nasılsa bi dünya para verip sigortasını yapıyorum, boş durmasın pazarlasın mantığı ile hareket eden kuruma ne denir?  Tabi ki de ÖZEL OKUL.

Kutsal meslek, eli öpülesi insanlar :Öğretmenlerimiz.

Bir çoğumuz 2 çocuğumuzu evimizde idare edemeyip git televizyon izle diyerek aile terbiyesini ötelediğimiz çocukların onlarcasını aynı anda sevgi pınarlarında yıkayarak, yudum yudum huzuru evlatlarımıza sunan her biri nadine insanlar….

Gerek ulusal politikalar gerek bölgesel şartlar ile hele birde KPSS den mükemmel puan alamadıysa, eğitimi ahtapot gibi saran ticaretin kollarına yıllık sözleşmeler ile dolanan öğretmenler..

Hangi branş ve tecrübeye sahip olursa olsun, eğer kuruma iki katını kazandırmıyorsan tahammül edilemez bir kambursun.

Her sene yıl sonu sözleşmesinin yenilenip yenilenmeyeceği korkusu ile eğitimin ötesinde okul pazarlama departmanı gibi çalışmaya zorlanan öğretmenler.

Açılan stand larda bizim okulumuzun derslik sayısı daha fazla vatandaş gel hadi bi okulumuzu gezdirereyim tellalığına mahkum bırakan pazarlamacı edalı öğretmen nidalı cefakar insanlar..

İşleyiş bakımdan devlete bağlı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın kıstas ve yönetmeliklerini uygularken öğretmen ve idarecilerinin çalışma şartları bakımından Çalışma Bakanlığı’nın Genel Sigortalar Müdürlüğü’ne bağlıdır.

Birçok kişinin bilmediği bu durum, okul sahipleri tarafından avantajken, çalışanlar açısından dezavantajdır. Özel okul öğretmenleri müfredata bağlı ders anlatırken öğrenciyi derse katacak her türlü bilgi, tecrübe, çalışma vb. den yararlanır. Hem veliye hem idareciye hem de öğrenciye karşı aşırı sorumludur. Özel okul öğrencisi başarısız olduğunda yapılan şube öğretmenleri toplantılarında; ‘neden öğrencinin başarısız olduğu ’, dersine giren her öğretmen tarafından irdelenir.

Bazen öğrencinin göstermesi gereken çabayı öğretmenin gösterdiği bile görünür. Neden peki öğretmen bu kadar çok çalışır ve çaba sarf eder? Sebep bellidir; KPSS sonrasında atanamayan öğretmenler, şanslarını özel okullara başvuru yaparak denerler. Çok fazla iş başvurusu almış olan özel okul sahipleri bin bir dereden su getirerek, sık eleyerek adayları belirlerler.

Bu uzun ve zahmetli süreç sonunda seçilen öğretmen bir iş bulmuş olmanın verdiği rehavete kapılamaz. Çünkü bilir ki bu işin talebi çoktur. Yaptığı ya da yapacağı bir hata onun yeni bir okul aramasına neden olacaktır. O yüzden sözleşme imzalanırken haftalık 40 saatlik ders programını, hafta sonu ve okul çıkışı var olan tüm etkinliklere katılmayı, mesai saatlerini aşan uzun toplantıları, hafta sonu konan etütleri, çift nöbetleri, ekstra çalışmalarının hepsini kabul eder. Kabul eder ancak en kötüsü de okul sahiplerinin bir öğretmenle sadece 1 yıllık sözleşme imzalamış olmasıdır.

Bir yıllık sözleşme imzalayan öğretmen her sözleşme tarihine yakın büyük bir stres ve endişe yaşar, çünkü okul idaresi kimin bir daha ki yıl çalışacağını kimin işten ayrılacağını okullar kapanana kadar söylemez. Okul sahipleri ve idarecileri öğretmene bu bilgiyi söylememe sebebi olarak; öğretmenin işten çıkarıldığı söylenirse performansının düşeceği, dersleri aksatabileceği ve öğretimi boş vereceği kaygısını taşıdığındandır. Ancak öğretmenin kaygısı farklıdır; Haziran’da sözleşmeler hakkında bilgi sahibi olan öğretmen, özel okul başvuru müracaatlarının Şubat ayında başladığını ve en geç Nisan’da işe alımlarının bittiğini bilir. Hal böyle olunca, sözleşmesi yenilenmeyen ve başka bir okula başvurmayan öğretmen en az bir yıl işsiz kalmak durumundadır. Öğretmenin başına gelen bu insafsız durum hiçbir şekilde çözülemez çünkü piyasada öğretmen fazlalığı olmasına karşın, çalışabileceği kurum sayısı azdır. İşte bu durum özel okulların  kendi lehlerine çevirdikleri bir şekil alır.

Öğretmenlerimizin üzerindeki kirli ellerinizi çekin de yıllardır sağlı sollu her kesimin eleştirdiği eğitim-öğretim sistemimiz bi nefes alsın..

 

 

 

Comments

comments

Bu haber 8386 kez okundu.
Genel - 22:38 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.