“SU”DA YANAR
Su da yanar!
Eğer yanmaya değer olgular imdada yetişecekse
Evvel kor olup
Nâr olunca küllenmeyecekse.
Niye yandım demeyecekse
Doğallığından bir şey kaybetmeyecekse yanınca
Doldurduğu kabı taşıracaksa yine
Ama, fakat, lakin demeyecek ve pişmanlık etmeyecekse
Yandıktan sonra dahi börtü böceğe faydalı verecekse
Yandığına yanmayıp yangın söndürebilecekse
Su da yanar!
Aktığı, çağladığı, kaynadığı, ulaştığı yerler onu şifa bilecekse
Güle de bülbüle de aynı istifadeyi sağlayacaksa
Her şeyin ihtiyacını anlayıp
Herkese yetmek için çalışıp
Kendini asıl ihtiyaç sahibine ulaştırmadan bitmemeyi becerebilecekse
Su da yanar!
Yanınca dumanı gülün koynundan çıkıp gelmiş gibi şevk verebilecekse
Bin asır da geçse tabiatına bağlı kalıp
Ele avuca gelmez çocukluğu kaybolmayacaksa
Çevresindeki hassasiyeti sezip sakin akmasını bilecekse
Acıyı götürüp acıtmadan avutacak,
Hakiki dost olduğunu unutturmayacaksa
Her adı geçtiğinde iç serinletebilecekse
Sevmeyi de seveni de sevileni de ayırt edebilecekse
Yanmayı da yakmayı da hak etmiştir.
Hatta çoktan yanmaya başlamış
Ve öğretmen olmuştur.
Su iken yanarak bana öğretmenlik yapan Mukaddes
Sizi suyun azizliği gibi seviyorum.
Bütün Öğretmenlerimize…