Ak Parti İl Başkanı

Ak Parti İl Başkanı
Köşe Yazarları - 27 Eylül 2019 23:25 A A

Takvimler 16 Ağustos 2017’yi gösterdiğinde Kırşehir siyasetinde deprem etkisi gösteren bir açıklama geldi. “Ak Parti il Başkanı Mustafa Kendirli aday olmayacağım diyerek görevi bıraktığını açıkladı.”
Takvim yaprakları aynı ayı gösterirken partililer ve siyasete yakın isimler dönemin meşhur teşhisini bu istifa için koymuştu “Metal Yorgunluk”
Yıpranmışlığı tamir ve uzun soluklu seçim yarışına sağlıklı girebilmek için tecrübeli bir isim arayışına giren genel merkez, aradığı özellikleri bulduğu 3 ismi saraya çağırarak son kararını verdi.
Daha önce il başkanlığı için Genel başkan Recep Tayyip Erdoğan ile 2 defa Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 1 kez görüşmek için davet edilen merkez ilçe başkanı Bilgehan Altaş 4. Kez il başkanlığı için saraydaydı.
İl Özel İdaresi meclis başkanı Barbaros Dulkadiroğlu, ilk kez bu kadar il başkanlığına yakındı ve seçimlerde muhtarlarla olan sıcak ilişkileri ile Ak partiye başarılarak yaşatmanın karşılığını almak üzere saraydaydı.
Ve her dönem 2 milletvekili çıkartmayı başaran partinin milletvekilliği yaptığı dönemde kimseyi kırmadan mecliste olan Muzaffer Aslan görevi istemeyen ama en tecrübeli isim olarak saraydaydı.
Sarayda partisine hizmet etmek isteyen 3 parti neferi varken Kırşehir’de ayak oyunları en az partililerin heyecanı kadar fazlaydı.
Bilgehan Altaş için kalp krizi haberi yapan haber sayfası görünümlü tetikçiler, Barbaros Dulkadiroğlu için ispat edilemeyecek iddiaları kulaktan kulağa yayan isimler artmıştı.
2018’in ilk ayında görev, partililerin abisi Muzaffer Aslan’a tevdi edilirken partililer toparlanıp yaklaşan seçimlere adapte olmak için yeni bir heyecan bekliyordu.
Muzaffer Aslan il başkanlığında herkese yakın, kendisini kızdıranlara bile mesafeli, kimileri içinse eleştirileri göz ardı eden halleriyle 2 seçim yaşadı.
Aslan, il başkanı olduğunda yaptığı açıklamada “ bu kutlu yürüyüşte 2023 ve 2071 hedefleri için durmadan çalışmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Bu kutlu yola çıkarken Hazreti Ebubekir’in sadakatini, Hazreti Ömer’in adaletini, Hazreti Osman’ın hayasını, Hazreti Ali’nin yiğitliğini ve vefasını kılavuz edindik. Halka hizmetin hakka hizmet olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağız” ifadelerini kullanarak, siyasilerin tek tek kullandığı halifeleri bir celsede kullanarak “Büyük vaat” tarzını ortaya koymuştu.
Genel seçimlerde sadece 9 ay önce “Metal Yorgunluk” söylemlerini barındıran ve görevi bırakan Mustafa Kendirli 1. Sıra milletvekili adayı olmuştu. Bu karar partideki heyecanın yerini kuşku ve tereddüte devrederken, büyük beğeni toplayan 2. Sıra adayı Necmettin Erkan’ın meclise giremeyeceğinin sinyalini vermişti.
Seçim gecesi otobüsün üstünde halka hitap eden “Kutlama” otobüsünün kalabalığı yaran hafif yürüyüşünün tersine Ak partideki “ne yapacağını şaşıran” görüntü yakında girecekleri yerel seçimlerinde kaybedileceğinin hızını artırmayı başlatmıştı.
Muzaffer Aslan’ın il başkanlığında yönetim kurulu sadece isimleriyle varlık gösterirken, eleştiri veya eylem gösteren bir faaliyet içerisine giremedi.
Ülke gündemi, değişim isteyen kitleler, mutfak yangınları, ülke geneli yanlış aday tercihleri, İstanbul imtihanı gibi gelişmeler ekseninde kan kaybeden ak parti, sadece üye kaybı yaşamıyor içerisinden iki tane de yeni parti çıkartmaya hazırlanıyor.

YENİ DÖNEM VE YENİ İL BAŞKANI

Bu dönemde adaylar beden dilleri ve tavırlarıyla adaylık açıklayacaklar gibi.

BİLGEHAN ALTAŞ

Gelinen süreçte istifa edeceği söylentiler halinde yayılan ve “gazetecilik” mesleğini Show malzemesi haline getiren birkaç kişinin sormadan haber yapma hastalığı nüksetmiş ve Bilgehan Altaş yine gündeme gelmiş ona kumpas kuranlar aslında iyilik etmişti, artık ne söyleyeceği daha çok merak konusuydu, medya “ağzından çıkacaklara” kilitlenmişti. Altaş, Aslında açıklama yapması, açıklamada yalnız oturması, tavrı ve tarzı ile daha çok şey ifade etmişti.
“Ben yalnız kalsam da bu partideyim.
İl başkanı olmamım önündeki engel İlçe başkanlığım olduğu için tekrar aday değilim.
İlçe başkanlığını bana görev olarak verdiler kimseye boyun bükmeden gerekenleri söyledim, söylediklerim söyleyeceklerimin teminatıdır.
Ben bu işi milletvekilinden ve il başkanından daha iyi yaparım. Onların cevap vermesi gereken konulara benim konuşmak zorunda kalmam yöneticilerin düştüğü acziyeti gösterir.
Acze düşmeyecek il yöneticileri lazım. O da benim.
Göreve geldiğimden beri parti içerisinde söylediğim her şey çıktı, öngörülerimi yine sunuyorum, yeniden doğmuş gibi mücadeleye hazırım.”
Medyanın odaklandığı cümleler içerisinde Belediye başkanı Selahattin Ekicioğlu ve yeni belediye yönetimi de vardı, aslında orada da yanılmışlardı, Bilgehan Altaş’ın cümlelerini “Morg”’a koyar gibi sütunlarına koymasalar, “Sayın Ekicioğlu, şehrimizin belediyesini ve partimizi bu hale getirenleri konuşuyorsun ama bizde senin kadar adalet istiyoruz, belgeleriyle birlikte mahkemeye taşımanızı bekliyoruz “ şeklinde bedene girdiğini göreceklerdi.
Beden dilini en anlamlı kullanan adaylardan birisi Bilgehan Altaş oldu.

BARBAROS DULKADİROĞLU

Siyasetin dönen çarkları arasında ezilmeden kalan bir başka isim de Dulkadiroğlu oldu.
Herkesi bağlayan tavrının dışında aşiret desteğiyle hareket eden ender yerel siyasetçilerinden birisi oldu.
Belediye başkanlığına aday adayı olması büyük cesaret, aday adayı sayısının da kısıtlı kalması büyük şans olarak onu il başkanlığı için etkin hale getirdi.
Sarayın il başkanlığı mülakatında tedrisi olan ismi, bu sefer her fırsatı değerlendirecek hatta partisi için kriz sayılan şeyleri fırsata çevirerek “piştiğini” gösterecekti.
“AK” plakalı makam aracının yeni belediye başkanının akıllı hareketiyle tüketen değil, israf eden değil üreten ve elindeki fazlalıkları satışa çıkartan hamlesine karşılık partisi adına hezimet sayacak kitleyi kavradı ve “partim için fedakârlıktan kaçmam” beden diliyle adaylığını açıklamış oldu.
İl başkanlığı için çok konuşmadan kritik hamlelerle süreci götürecek kadar ustalaşıp ustalaşmadığını zaman gösterecek ama pes etmeden mücadele kültürüne sahip olduğu belli oldu.

MİKAİL ARSLAN

Çok defalar eleştirildi, en çok eleştiriyi yapan kişi olarak konuşuyorum, milletvekili olarak Kırşehir için çalışan en önemli isimdi. Onu eleştiriler değil, gereksiz şekilde “abartılı çok ASLAN VEKİLİM” ciler yıprattı.
Hain Fetö’nün paralel valisi, milli eğitim müdürlüğü atamalarında kendisine parmak sallayarak, “ bir daha vekillik yüzü göremeyeceksin” derken Ak Partinin içerisindeki fetöcü hâkimiyeti son bulana kadar vekil olamayacağı noktasında doğru söylüyordu. O fetöcülerin düşmanıydı. Partisinin ona ihtiyacı olduğu Kasım seçimlerinde yeniden milletvekili adayı yapılmış ve kaybedilen ikinci vekilliği partisine geri kazandırmıştı.
31 mart genel seçimlerinde beden diliyle adaylık isteyen ama parti içi dengelerini ayak oyunları yapmayarak aday olmayan Arslan sessiz kalmayı tercih etti.
Geçtiğimiz yerel seçimlerinde “aslında belediyecilik benim işim” beden dilini kullanmış ama bu seferde bir hayli yüksek olan “Ego”ları yıkamamıştı.
Anlaşılan o ki Mikail Arslan’ın silahı sessizlik ve belki kırıp dökmemek adına belki hırs sahibi olmadığı için yine sessiz kalıyor ama ismi her geçen gün partililer arasında artarak zikrediliyor.
Cumhurbaşkanının odasına mülakat dışında girip talep ettiği görevi alabilecekken neden bunu yapmıyor dersiniz…
Sadece “Görev istenmez verilir” doktrini mi?.
Tabi ki hayır.
Görevi istediğinde bir ekiple çalışmak zorunda bırakılacak, ama görev verilirse istediği ekiple çalışmayı elde edecek.

METİN ÜLGEN KAYA

Kendisi beden dilini kullanmasa da halk arasında olmalı diyenler var.
Talep edeceğini sanmıyorum ama teşkilatçılığın kitabını yazacak kadar uzun zamandır Ak Partide.
Ak Partinin en önemli bürokratı. Eleştiri yapabilme yetisi ve cesareti olduğu için Ak parti içerisindeki AKP’liler tarafından pek haz edilmeyen yönleri olduğu bir gerçek.
Delegelerin teveccühünü kazandığını temayül yoklamalarından biliyoruz. Girdiği yoklamalarda hep ilk 3’te olduğu iddia ediliyor.
Benim şahsi kanaatim görev verildiğinde aslında en başarılı il başkanı olarak gördüğüm Mustafa Kendirli’nin başarısını geride bırakır, ekip kaliteli olursa tabi.
İşkur daki başarısını büyük ölçüde başta yardımcısı Ahmet Hamdi bey ve ekibiyle olan uyumuna borçlu.

KONUŞULAN İSİMLER

YAŞAR BAHÇECİ

Hatırı sayılır destekçisi ve seveni var, Kırşehir’e hizmeti çok ama “kaybettiren isim” olarak anılacak.
Muzaffer Aslan, Mucur, Kaman, Çiçekdağı, Kurancılıyı aldık diyerek biz kazandık diyebilir.. İl encümeni sayısı ve oy oranıyla kazandık diyebilir ama Yaşar Bahçeci, Cumhur ittifakının dışına merkez belediyeyi kaptırdı, milletvekilliği seçimlerinde Kendirli ısrarı ile Milletvekilliğini Millet ittifakına kaptırdı.
Tüm bu yenilgi verilerine rağmen Kırşehir siyasetinin oyun kurucusu Bahçeci diyenler azımsanmayacak kadar çok.
Belediye ekibini özel idareye yerleştirmesi, bir çok atama tayin ve terfi işlerinde kilit olması, bahçede çalışırken çekilmiş instagram fotoğrafının bile bir hayli beğeni ve iltifat alması, dinmeyen Bahçecilik senaryosunu ortaya koyuyor.
Bir başka konuşulan şey ise Bakan yardımcılığı için Tarım bakanlığı ile dirsek temasında olduğu.
Kendisi görev mi bekler göreve mi talip olur veya il başkanlığı için “Birilerini” işaret mi eder bilinmez ama en büyük kozu yine büyük fedekarlıklar yaptığı Mustafa Kendirli olacaktır.

VELİ ŞAHİN

Ak parti kadar Yaşar Başkanın da dava arkadaşı, kendisi bir çok kez geri planda kalarak görev üstlendi.
Kırşehir belediyespor soyunma odasındaki ısrarlara rağmen, şampiyonluğa birkaç maç kala maç sonu saha içerisinde belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’nun “Bu kupayı senin kaldırmanı istiyoruz” çağrılarına rağmen ben ekiple gelirim ekiple giderim diyerek ekip adamı olduğunu belli eden Şahin’in görevi istediğini sanmıyorum ama vatandaş ismini zikrediyor ve hatta mevcut ekibin de alternatif adayı olduğunu savunuluyor.
Sakin duruşu, bunca badire atlatan patiyi toparlamaya yeter mi bilinmez ama beden dili sakinliğinin biraz da gönül yorgunluğu olabileceğini gösteriyor.
Yıllardır partisi için çalışan ve kopmayan isimler arasında Hasan Yavuz, Mustafa Çelik, Yunus Fikret Yavuz gibi gayretli isimler de zikredilmesine karşın kendilerinden bir açıklama ve beden dili görülmediği için bir şey söylemek ne derece doğru olur bilinmez.
Ak Parti Ekim ayında beldelerden başlaması beklenen delege ve ilçe başkanlıkları yarışı ile şehre renk katacak gibi.
Gelebilecek bir erken veya baskın seçime partililer neyin kararını verecek bekleyip göreceğiz.
Bir tek şurası kesin “ halkın istemediği kişi artık Ak Partide göreve getirilmeyecektir” kaybetmenin baş aktörünün halka rağmen tercihler olduğunu yakinen gördüler.

Comments

comments

Bu haber 14681 kez okundu.
Köşe Yazarları - 23:25 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.