Sigorta Primi Müjdesi: Devlet Karşılayacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarların ve köy korucularının sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanacağı müjdesini verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de 37’nci muhtarlar toplantısında Kırşehir ile birlikte 81 ilden katılımın olduğu toplantıda, muhtarlara müjde üstüne müjde verdi. Erdoğan, muhtarların sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kademeli bir artışla muhtar maaşlarını asgari […]
Bölge Haberleri - 5 Nisan 2017 16:34 A A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarların ve köy korucularının sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanacağı müjdesini verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de 37’nci muhtarlar toplantısında Kırşehir ile birlikte 81 ilden katılımın olduğu toplantıda, muhtarlara müjde üstüne müjde verdi.

Erdoğan, muhtarların sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kademeli bir artışla muhtar maaşlarını asgari ücretle eşitledik. Muhtarlarımız 1406 lira maaş alıyor. Ama bu yetmez dedik. Bir de bunların sosyal güvenlik kurumu primleri var, onların da karşılanması lazım dedik. İlk yayımlanacak KHK ile bunu yasalaştıracağız. Bir müjde de güvenlik korucularımıza vermek istiyorum. Maaşlarını bin 411 TL’ye, harcırahlarını günlük 36, aylık 1080 liraya çıkarmıştık. Güvenlik korucularımız kendi illeri dışındaki operasyonlarda da görevlendirilebiliyor. Erzurum, Erzincan, Hatay ve Osmaniye’yi de güvenlik koruculuk sistemine dahil ettik. Tüm güvenlik korucularımız sigortalı oluyor. Tıpkı diğer sigortalılar gibi istedikleri yerden sağlık hizmeti alabilecekler. Her korucumuz için 578 liralık sigorta ödemesi yapılacaktır” açıklamasında bulundu.

“SİYASİ HAYATIMDA NE ALDANAN OLDUM NE ALDATAN OLDUM”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ‘örtülü darbe’ ifadelerine çok sert tepki gösterdi:

“Şu ifadeye bak, ‘Örtülü bir darbedir 15 Temmuz’ diyor. Sen şehitlerimize bu hakaret yetkisini nereden buldun? Örtülü darbe ise zerre kadar haysiyetin varsa, zerre kadar şahsiyetin varsa çık, dosyalarını ortaya koy. Biz de gereğini yapalım. Siyasi hayatımda ne aldanan oldum, ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan olacağız, ne de aldatan olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Sürekli muhtarlarımızla bir araya geliyoruz. Bu defa malum kampanya oldu arayı biraz uzattık. Dedik ki bunu toparlayalım. Ortalama her hafta 400 muhtarımızla bir araya geliyorduk. Bu defa bu işi tam yapalım dedik. En son 8 Şubat’ta yapmıştık. Bugün hem mekân hem sayı hem il dağılımı itibarıyla çok farklı bir muhtarlar toplantısı yapıyoruz. İlk toplantımızı Külliyemizin ana salonunda yapmış, yemeğimizi kış bahçesinde gerçekleştirmiştik. Bugün ise Külliyemizin önemli bir parçası olan kongre ve kültür merkezinde bir araya geliyoruz. Bugün 81 vilayetimizden gelen 2 bin muhtar kardeşimizle bir aradayız.

“16 Nisan’daki halkoylaması tarihi bir öneme haizdir. Yeni sistemin en büyük özelliği milli iradenin, yani sizlerin iradesinin ülke yönetimi üzerindeki gücünü artırıyor olmasıdır. Sizler bunun anlamını çok iyi bilirsiniz. Kaymakam ve belediye başkanı yetkileriyle donatılmış bir muhtarın mahallesine getirebileceği hizmetleri düşünün. İşte 16 Nisan’da buna benzer bir değişim gerçekleştiriyoruz. Ana muhalefetin başındaki zat bunu anlamış değil. Geçenlerde bir konuşma yapıyor. 17 Nisan’da muhtarlıkları Cumhurbaşkanı kapatabilir diyor. İnanın, böyle bir yalan makinesi ben görmedim. Bir defa muhtarların nasıl seçildiğini dahi bilmiyor. Tayyip Erdoğan nasıl seçildiyse muhtar da öyle seçiliyor Sayın Kılıçdaroğlu! Aramızda fark yok. Beni de millet seçti, sizleri de. Muhtarlar yasal düzenlemeyle geldi. O yasal düzenlemenin bağlı olduğu yer Anayasa’dır. Ne yazık ki muhtarı bu beyefendi hafife alıyor. Ben BM toplantısında konuşuyorum, o da burada konuşuyor. Diyor ki, Erdoğan konuşurken utandım, dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyor belli değil diyor. 40 kadar muhtarla toplantı yapıyor. Bir muhtar çıkıyor, siz Cumhurbaşkanımızın konuşmasını bu şekilde değerlendirdiniz. Ben bir muhtar olarak bundan rahatsız oldum diyor. Ne dese beğenirsiniz, haddimize mi! Yahu söyledin işte kayıtlarda. Dünya öyle bir dünya ki ağzından çıkan bir lafın esiri olursun. Sır ağzından çıkana kadardır.

“Tayyip Erdoğan 4,5 yıl İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yaptı. Ondan sonra 12 yıl Başbakanlık yaptı. Türkiye’ye hizmet nedir, bu topraklara hizmet nedir onu da gayet iyi bilir. 2,5 yıldır da Cumhurbaşkanlığı yapıyoruz. Burada da yine hükümetle münasebetler gerek hizmet nasıl yürütülür elhamdülillah bunu da icra ettik. Ziya Paşa diyor ya; eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri… Mesele budur. Artık bu elbise bize dar geliyor, daha ileriye gitmemiz lazım. Gazi Mustafa Kemal’in ifade ettiği gibi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne Türkiye’yi çıkarmamız lazım. Bu da lafla olmuyor, icraatla olmuyor. Bizden öncekiler şunu yapmış vs. Elhamdülillah biz bizden öncekileri solladık.

“Bu değişikle milletimizin önüne 2 sandık gelecek. Biri Cumhurbaşkanlığı için diğeri milletvekilliği için. Yerel seçimlerde de belediyeler ve muhtarların seçimi yapılacak. 5 yılda bir yapıldığı zaman ülkeye istikrar gelecek. Devlet 5 yıl sonrasını görecek. Yatırımcı 5 yıl sonrasını görecek. Yurtdışı, yurt içi görecek. Biz yurtdışına gittiğimizde yaptığımız görüşmelerde bize “seçim var mı?” diye sorarlar. Bu ülkede 16 ayda bir hükümet kurulmuş. Bunların içerisinde 25 gün süren hükümetler de var. Ben ortalamasını alıyorum. Çok partili hayatta 48 hükümet kurulmuş. Avrupa’da şurada burada bir örneği yok. Bunlar boyacı küpü gibi hükümeti o küpün içerisine sokup, sokup çıkarmışlar. Böyle bir ülkede istikrar olur mu?

“Yasama organı daha etkin olacak. Yasama organı Cumhurbaşkanının Yüce Divan’a gitmesine varıncaya kadar bir yetkiyle donatılıyor. Cumhurbaşkanı kişisel suçlardan dahi Yüce Divan’a sevk edilebilecek. Şu anda sadece ihanet-i vataniye suçundan Yüce Divan’a gider. 2019 Kasım’ından sonra Cumhurbaşkanı Yüce Divan’a gidebilecek. Hakimler Savcılar Kurulu’nun 7 üyesini Meclis seçecek. Kılıçdaroğlu okumadın mı? Bir gözden geçirseydin, bir dersini çalışsaydın yahu, ayıp oluyor!

“Milletimiz yüzde 69 ile Cumhurbaşkanının halkın seçmesine onay verdi. Esasen 16 Nisan’daki değişikliği hiç olmazsa o zaman gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Ama Türkiye Gezi olayları 17-25 Aralık emniyet darbe girişimine kadar öyle bir süreç yaşadı ki. 15 Temmuz darbe girişimi artık bu ihtiyacın ertelenemez, ötelenemez hale geldi. Ben AK Parti ve MHP Genel Başkanlarına çok teşekkür ediyorum. Genel başkanlarıyla hareket eden milletvekillerine de teşekkür ediyorum. Bu dayanışma yapılamaz denilenin yapıldığını gösterdi. 339 oyla halkoylaması kararı alındı. Şimdi yeni yönetim sistemimiz gökten zembille inmiş değildir. Uzun bir süreçte kendini göstere göstere gelmiştir.

Türkiye’de 1991 seçimlerinden itibaren bir koalisyon furyası başladı mı? 1994 ve 2001 krizlerini de içinde barındıran furyanın Türkiye’ye maliyeti bugün bulunduğumuz yerin iki kat üstünde olacaktık. Kişi başına milli gelir 11 bin dolar değil 22 bin dolar olacaktı. Bu milletin her bir ferdinden bu paralar çalındı. Rantçıların, faizcilerin, spekülatörlerin cebine gitti. Aynı şey Gezi olaylarında oldu. Türkiye’de bir gecede faizlerin yüzde 7 bin 500’lere çıktığını hatırlıyoruz değil mi? Bunlar sipariş üzerine yapıldı.

“Biz Rabbimizin, halkımızın rızasını kazanmak peşindeyiz. Yarın ölür gideriz. 2 metreküp mezara gömecekler. Ve imam musallada hoca efendi Cumhurbaşkanı niyetine demeyecek, er kişi niyetine diyecek. Nasıl bilirdiniz diyecek. Ve bizim için Baki’nin dediği “Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş meğer” diyor ya. İşte şu yaptıklarımız bunun vesilesidir. Bu eserler görüldükçe bir gün bu ülkeden bir Cumhurbaşkanı yaptı geçti, arkadaşlarıyla beraber güzel çalışmalar yaptılar, bu hastaneleri, bu okulları, bu hava alanını, bu köprüleri onlar yaptılar desinler yeter bizim için.”

Comments

comments

Bu haber 6436 kez okundu.
Bölge Haberleri - 16:34 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.