Ben Herkesi Rahatlatmak İçin Gelmedim Sizleri Rahatsız Etmeye Geldim
Bir bilge kişi, çölde öğrencileriyle otururken demiş ki;Bir bilge kişi, çölde öğrencileriyle otururken demiş ki;Gece ile gündüzü nasıl ayırt edersiniz?Tam olarak ne zaman karanlık başlar, ne zaman ortalık aydınlanır? Öğrencilerden biri;Uzaktaki sürüye bakarım, demiş, koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir. Başka bir öğrenci söz almış ve Hocam demiş,İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman, anlarım ki sabah başlamıştır.
Bilge kişi, uzun süre susmuş. Öğrenciler meraklanmışlar ve Siz ne düşünüyorsunuz hocam? Diye sormuşlar. Bilge kişi şöyle demiş;Yürürken karşıma bir kadın çıktığında, güzel mi çirkin mi, siyah mı beyaz mı diye ayırmadan ona kız kardeşim diyebildiğimde ve yine yürürken önüme çıkan erkeği, zengin mi yoksul mu diye bakmadan, milletine, ırkına, dinine aldırmadan, kardeşim sayabildiğimde anlarım ki; sabah olmuştur, AYDINLIK başlamıştır.
Bu Hikâyeden hareketle bizim AYDINLIK yarınlarımız ne zaman ve nasıl başlar ile alakalı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bu ülkede ‘’dönmeyi düşünmeyenler’’ ile ‘’ köşeyi dönmeyi düşünenleri ‘’ayırt edilmeye başlanınca AYDINLIK başlar… ‘’Akledenler ’’ in ‘’Sorgusuz Sualsiz itaat edenler ‘’e karşı Cesaret göstermeleri ile AYDINLIK başlar.
Kendilerine çağıran’’ Din baronları ve Paralel Dinciler’’ ile Allah’a çağıranlar far kedilince AYDINLIK başlar.
Bu ülkede ‘’Makarnacılar ‘’diye aşağılananlar kadar, bir darbe tehdidinde marketlerde ki ‘’Makarnalara hücum edenleri’’ aynı kefeye koymadığımız da AYDINLIK başlar. Çobanın oyu ile benim oyum bir olamaz diyenlerin değil de ‘’Vatan Sağ olsun’’ diyen Şehit annelerinin sesinin medyada baskın çıkması ile AYDINLIK başlar. FETÖ nün hale sümüklü mendilini ceplerinde taşıyıp, meydanlarda Güç kimden yana ise onun bayrağını sallayan ‘’Taklacıların ‘’ kökleri kazınınca AYDINLIK başlar. Sağcı –Solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, Zengin-Fakir ayrımı yapmak yerine herkesin bu gemide olduğunu idrak ettiğimizde AYDINLIK başlar.
Özgürlüğün Batıda, ABD ‘de değil de Sadece Allah’a ‘’ABD’’ olunca yaşanabileceğini ve kazanabileceğini bilirsek AYDINLIK başlar… Makam için, maddi çıkar için, liyakatsiz, şunun bunun adamı veya dalkavuk yapanların değil de; Vicdanlı, merhametli, liyakatli, Allah korkusu olan yönetici, memur, siyasetçi ve çalışanların o makamlarda oturması ile AYDINLIK başlar. İbrahim (a.s) gibi yanmayı göze alanlar ve İsmail’lerini feda edebilenler olunca AYDINLIK başlar.
Yusuf gibi kuyulara atılan, iftiralara uğrayan, zindanlarda yatanların zindanlardan çıkıp özür dilendiğinde ve helalleşildiğinde AYDINLIK başlar. Ayasofya’da, Kudüs’te, Kâbe’de bağımsız ve hür bir şekilde ibadet edildiğinde AYDINLIK başlar. Yahudilerin ve Hristiyanların bir olduğu ama Müslümanların türlü oyunlarla yüzlerce parçaya bölünmüşlüğü son bulduğunda AYDINLIK başlar. Abdesti bozan şeylerin yerine imanı bozan şeyleri öğrenmeye başlarsak AYDINLIK başlar.
Parayı veren düdüğü çalar zihniyetinin yok olması ile AYDINLIK başlar. Dereyi geçene kadar ayıya dayı diyenlerin değilde, ayıya dayı demektense suda boğulamayı tercih eden karakterlilerin çoğalması ile AYDINLIK BAŞLAR.
Batıl davaları için fareler gibi mağaralarda sığınaklarda yaşayan ve bu uğurda canını esirgemeyen Şer güçler kadar cesaretli olamayıp, komşusu açken göbeğini kaşıyan, lafta mücahid sözde müteahhit konfor hastası Müslümanlıktan kurtulursak AYDINLIK başlar.
Masada Filistin’den, Arakan’a tüm ümmeti kurtarma edebiyatını yapan, hiçbir amel de bulunmayıp ‘’Laf’’ yapıpta, daha sonra, sözde dini nikah yaparak Suriyeli küçük kızları metres niyetine kullanan Müslümanların! dan olmazsak AYDINLIK başlar. Makam, mevki, çıkar, para, şan-şöhret, şehvet gibi küçük küçük putçuklar uğruna bukalemun gibi şekilden şekile giren Müslümanların! bu putları kırıp sadece Rabbin ALLAH olduğuna iman edersek AYDINLIK başlar.
Müslümanlardan kâfirlere kaçan Aylan bebeklerin denizlerde boğulma utancına varırsak AYDINLIK başlar.
İsrail’e bir taş dahi atmayıp birbirlerini katleden Müslümanların! Allah’ın ipine sımsıkı sarılması ile AYDINLIK başlar. Bizleri hayvanlardan farklı olarak ‘’DİK YÜRÜR’’ şekilde yaratan Allah’ın, bizlere vermiş olduğu bu imtiyazı, Birileri karşısında EĞİLMEKLE ve hatta SÜRÜNMEKLE kullanmaktan vazgeçip DİK durma şerefini yerine getirebilirsek AYDINLIK başlar.
Keşke Şucu-Bucu olmadan önce, İNSAN olmaya layık olmaya çalışırsa AYDINLIK başlar.İnsana dair değerlere saygı duyup saygıyı hakedersek AYDINLIK başlar.Eşrefi mahluk olduğumuzu ama eşrefimizi ve şerefimizi kaybediyor olmamızı fark edersek AYDINLIK başlar.Referansımız beşerin takdiri değilde Allah’ın Rızası olursa AYDINLIK başlar.
Cahiliyedeki putlardan çok putlarımız var. Makam putu, para putu, şöhret putu vs. vs. Referanslarımız Allah rızasını gözetmekten çıkmış… Menfaat, grupçuluk ve yalakalık olmuş. . Meydanlara kimin için ve ne için çıktıysanız, niyetinizin ecrini ve karşılığını ondan alacaksınız. Ateşe düşsek cayır cayır yanarız. Çünki bedenimizde ve nefsimizde yanacak çok şeyler doldurmuşuz. Ama ateş Hz. İBRAHİM (a.s) da yanacak hiç bir şey bulamamış… Yakılacakları üzerimizden atmazsak daha çoook yanarız… Bu haftaki yazımı Ali Şeraitinin sözüyle bitirmek istiyorum. Ben herkesi rahatlatmak için gelmedim. Sizleri rahatsız etmeye geldim.
Comments
YORUM BIRAK
YORUMLAR
-
rüstem budak 6 Eylül 2017 23:14
ya bu yazar nerdeydi yıllardır hiç basında görmedik… yaz kardeşim helal olsun,bize rahatsız edecek adam lazım, konuş helal olsun. kalemin dogru olur hep inşallah.. severek takip ediyorum hem gazetenizi hem sizi.. saygılar.