Türk Polisi 172. Yılını Kutluyor

    Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 172. yıl dönümü çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Bugün başlayıp 10 Nisan Pazartesi günü sona erecek etkinliklerle kutlanacak olan Türk Polis Teşkilatı’nın 172. yıldönümü kutlamaları Polis Meslek Yüksekokulu ile Emniyet Müdürlüğü’nce ortaklaşa düzenlenecek. Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 172. yıldönümü dolayısıyla Kırşehir’de gerçekleştirilecek etkinliklerde, bugün saat 12.00’de Cuma namazı öncesinde Ahmet Yesevi […]
Akçakent - 7 Nisan 2017 12:57 A A

 

 

Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 172. yıl dönümü çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Bugün başlayıp 10 Nisan Pazartesi günü sona erecek etkinliklerle kutlanacak olan Türk Polis Teşkilatı’nın 172. yıldönümü kutlamaları Polis Meslek Yüksekokulu ile Emniyet Müdürlüğü’nce ortaklaşa düzenlenecek.

Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 172. yıldönümü dolayısıyla Kırşehir’de gerçekleştirilecek etkinliklerde, bugün saat 12.00’de Cuma namazı öncesinde Ahmet Yesevi Camii’nde şehit polisler için mevlit okutulacak.

Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Kasım Varol ile Emniyet Müdürü İsmail Hakkı Akyüz’ün tüm Kırşehir halkının davetli olduğunu bildirdiği Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 172. yıldönümü 10 Nisan Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak törenle kutlanacak.

Anıt Meydanı önünde gerçekleştirilecek törende Atatürk Anıtı’na Emniyet Müdürlüğü, POMEM ve Kırşehir Şehit Aileleri Derneği çelenkleri konulacak.

Törende Emniyet Müdürü İsmail Hakkı Akyüz ile Vali Necati Şentürk birer konuşma yapacaklar.

Türk Polis Teşkilatı’nın 172. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Emniyet Müdürü İsmail Hakkı Akyüz ile POMEM Müdürü Kasım Varol öncülüğünde Emniyet teşkilatı Vali Necati Şentürk’ü makamında ziyaret edecek.

Emniyet heyeti daha sonra Şehit Aileleri Derneği’ne de ziyarette bulunacak.

POLİS TEŞKİLATININ KURULUŞU

Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra gerek Osmanlı başkentinde ve gerekse illerde iç güvenlik hizmetlerinin eskisiyle kıyaslanmayacak ölçüde gelişmesine rağmen güvenlik hizmetlerinin birçok makam ve kişilere bağlı olarak yürütülmesi uygulaması sürmüştür. Örgütlenme açısından ve uygulamadaki bu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla 10 Nisan 1845’de (12 REBİÜL EVVEL 1261) İstanbul’da “POLİS” adıyla bir teşkilat kurulmuş, yeni kurulan polis teşkilatının görevleri yine aynı tarihte yayınlanan Polis Nizamnamesinde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere de bir yazıyla duyurulmuştur.

Bugüne değin kaynağının ne olduğu bilinmeyen 1845 tarihli Polis Nizamnamesinin kaynağının 12 Messidor an VII (1 Temmuz 1800) tarihli “Paris Emniyet Müdürünün Görevlerini Düzenleyen Kararname” adlı metin temel alınarak hazırlandığı belirtilmiştir.

Yapılan araştırma ve incelemeleri gerçekten de 1845 tarihli Polis Nizamnamesi’nin kendisinden yarım yüzyıl kadar önce çıkarılan “Paris Emniyet Müdürü’nün Görevlerini Düzenleyen Kararname” ile madde madde karşılaştırılması sonucunda kaynağının bu metin olduğunu ortaya koymaktadır.

“Polis” adıyla ilk kez kurulan teşkilata ve yabancı elçiliklere de duyurulan 17 maddelik Polis Nizamnamesi ile getirilen yeniliklere rağmen karışıklıklar tümüyle ortadan kaldırılamamış, Başkentte polis hizmeti Yeniçeri Ağası yerine geçen Serasker, İhtisap Ağası ve Polis adını taşıyan bir teşkilat tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Taşrada polis hizmeti ise, sipahiler ve İstanbul’da olduğu gibi memleketin birçok illerinde kurulan Asakir-i Mansure Alaylarına verilmiştir.

1846 yılında yayımlanan bir genelge ile polis hizmetlerinin serasker tarafından yönetilmesinin askerlerin asıl görevlerini aksattığı belirtilerek yalnızca polis hizmetlerini yürütmek üzere ve seraskerlikten bağımsız olarak “Zaptiye Müdürlüğü, Zaptiye Müdür Yardımcılığı” ve polisle ilgili yasaları hazırlamak için, “Zaptiye Meclisi” kurulmuştur. Kısa bir süre sonra da bu meclis kaldırılmış ve yerine “Divan-ı Zaptiye” ve “Meclis-i Tahkik” kurulmuştur. Böylece hem İstanbul

hem de illerin güvenlik işleri Zaptiye Müşiriyetince yürütülmüş ve bu makam, teftiş memurlarıyla ikinci defa olarak 1867 de kurulmaya girişilen polis teşkilatının bağlı olduğu tek yer olmuştur. Bu Tevhidi Zabıta Dönemi 1879 yılına kadar devam etmiştir. Bu yılda Zaptiye Müşiriyeti kaldırılmış ve yerine görevi sadece polis işlerini kapsayan Zaptiye Nezareti kurulmuş, Polis ve Jandarma bir daha birleşmemek üzere ayrılmışlardır.

1845 yılında kurulan polis teşkilatı 1867 ve 1879’dan sonra da 1881, 1886, 1898 ve 1907 yıllarında yapılan düzenlemelerle sürekli gelişmiş ve genişlemiştir. Bu dönemde; 1881’de İstanbul’da düzen ve güvenliği sağlayan Asakir-I Zaptiye teşkilatı kaldırılmış ve yerine Polis Teşkilatı kurulmuştur. Bu merkez kuruluşu İstanbul, Üsküdar, Beyoğlu Polis Müdürlükleri ve Beşiktaş Polis Memurluğu olarak, dört polis dairesi de merkezlere bölünmüştür. Her polis dairesi bir polis müdürü ile bir başkan ve iki üyeden oluşan bir polis meclisi ve her merkez bir serkomiser tarafından yönetilmiştir. Zamanla, polis meclisinin üye ve her daireye bağlı serkomiserlerinin sayısı çoğalmıştır. 1886 yılından sonra, İstanbul polis müdürlüğü dışındaki diğer müdürlüklere mutasarrıflık adı verilmiş ve polis müdürüne de mutasarrıf denilmiştir. Aynı yılda ve ayrıca, zaptiye nezaretine bağlı bir baştabibin başkanlığında da bir sağlık dairesi, 1898 yılında da İstanbul’da bir sivil polis teşkilatı kurulmuştur.

Taşra teşkilatı, başlangıçta 15 ilde kurulmuş ve her il polis dairesinin başına bir serkomiser verilmiştir. Zaptiye nezaretinin sonu olan 1909 yılına doğru illerin çoğunda polis teşkilatı kurulmuş, bazılarını polis müdürü bazılarını da serkomiserler yönetmişlerdir. 1881 yılında fiilen kurulmuş olan Polis Teşkilatı’nın görev ve yetkilerini belirleyen ilk hukuksal metin 6 Aralık 1896 da yayınlanmıştır.

Bundan sonra 19 Nisan 1907 tarihinde ilk Polis Nizamnamesi yayınlanmıştır. Polis örgütünün ihtiyaçlarını her bakımdan yeterli bir biçimde karşılayan ve 167 maddeden oluşan bu nizamnamenin en belirgin özelliği, içerdiği hükümlerin yabancı etkiler altında kalınmadan hazırlanmasıdır. Daha önce gerek Tanzimat, gerekse Abdülhamit döneminde yayınlanmış olan metinlerin çoğu, yabancıları tatmin etmek için, yabancı devletlerin yasalarından aktarılmış hükümleri kapsamaktaydı. Bu nizamnamenin ikinci belirgin özelliği uzun süre başarı ile uygulanmış olmasıdır.

Comments

comments

Bu haber 7147 kez okundu.
Akçakent - 12:57 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.